Bayburtlu 'yabancı' Serdar Orçin

Bir kitap okudum hayatım değişti hikâyesi vardır ya, Serdar Orçin'inki de ona benziyor. O bir oyun seyretmiş ve hayatı değişmiş. Cidden. İnanmayan varsa Türk sinemasında müthiş filmlere imza atan Zeki Demirkubuz'un son filmi "Yazgı"ya baksın. Çünkü Serdar Orçin orada başrolde. Oraya gelmek de pek kolay olmamış. Konservatuvar sınavına 12 defa girdiğini söylersek yeterince inandırıcı olur herhalde.

Bayburtlu 'yabancı' Serdar Orçin

Bir kitap okudum hayatım değişti hikâyesi vardır ya, Serdar Orçin'inki de ona benziyor. O bir oyun seyretmiş ve hayatı değişmiş. Cidden. İnanmayan varsa Türk sinemasında müthiş filmlere imza atan Zeki Demirkubuz'un son filmi "Yazgı"ya baksın. Çünkü Serdar Orçin orada başrolde. Oraya gelmek de pek kolay olmamış. Konservatuvar sınavına 12 defa girdiğini söylersek yeterince inandırıcı olur herhalde.

Bayburtlu 'yabancı' Serdar Orçin Haber: Nazan Özcan

25 yaşındaki Orçin, Albert Camus'nün "Yabancı"sının çok serbest bir uyarlaması olan "Yazgı"da hayatın boş ve saçma olduğuna inanan ve kendini olayların akışına bırakan gümrük muhasebecisi Musa'yı oynuyor.

"Tamamen kendi içinde bir dünyası var. Hayatın içinde hiçbir şeye müdahale etmiyor ama başına bir sürü iş geliyor. Karanlık bir dünyası var, zaten karanlık öyküler" diye anlatıyor sakin bir ses tonuyla. Zaten kendisi de pek halim selim. Hani o konuşsun, siz dinleyin ve huzura kavuşun durumu fena halde var. Gene de, -hatta maviş gözlerine rağmen- oynadığı karakter gibi hafif bir karanlık taşıyor. Şöyle açıklıyor durumu; "Gizemli biri olduğumdan değil. Ben çok fazla konuşmam, çok çabuk açılamam, bir yere girdiğimde fark edilen bir tip değilim. Dışardan nasıl gözüküyorsa öyle. Özel ilişkilerde biraz başarılıyımdır. Mümkün olduğunca basit, sade, yalın olmaya çalıştığım için olabilir".

Bu yalın ve sade olma durumları Zeki Demirkubuz gibi zor bir yönetmenle çalışmakta
epey işe yaramış. "Zeki zor bir insan ama insana çok önem veren birisi. Onunla çalışırken egonuzu yok ederseniz hiçbir sorun çıkmıyor". Gene de ilk üç günün karabasan gibi geçmesine engel olamamış.

"Dakika bir, gol bir. Zeki, Serdar olmuyor dedi. Bir deneme daha. Serdar n'apıyorsun ya, bir dakika, oynama filan diyor bana. Ben dedim ki bana beş dakika izin ver, gittim içerde oturuyorum yanıma geldi. Ben bu arada söyleyeyim beni bıraksın, ben gidiyim ya diyordum. Geldi sakin ol, hiçbir şey düşünme, bana güven dedi ve devam ettik". Ondan sonra da "rol kesmediği" ya da "kasmadığı" zamanlar her şey iyi gitmiş.

Orçin 1976 Bayburt doğumlu. Almanya'da çalışan bir babanın ve ev hanımı bir annenin üç kızından sonra doğan tek erkek çocuğu. Bu nedenle pek kıymetli. İlkokulun dördüncü sınıfına kadar Bayburt'ta annesi ile yaşadı. Sonra İstanbul'a gelinmiş, hani sülalenin çoğu İstanbul'da diye. Ortakoul ve liseyi İstanbul Mehmet Beyazıt Lisesi'nde okudu. Bu arada pilot olma kararı da vermişti vermesine ya. Pek uygulayamadı. Lisede boş durdu dersek yalan. O yaştaki bütün erkek çocukların olduğu gibi onun da acayip futbol merakı vardı. İyi de oynadığını söylüyor, hem de Beşiktaş'ın altyapısında. Tekvandoda siyah kuşağa kadar geldi, hatta bir tane İstanbul ikinciliği bile kaptı. Atletizme de pek meraklıydı. "100 metreyi cidden iyi koşarım" diyor. Ama heyhat, bahtsızlık! Hepsinde kendisini sakatlamayı becerdi. Zaten ailesi de pek bayılmıyordu bu durumlara.

"Sakatlandığım için izin vermiyorlardı. Ben saklı gizli gidiyordum". Kendini sakatlamaktan bitap düşünce satranç oynamaya başladı. "Bu sefer de beynimi sakatlayacağım!"

Tam bir düzine sınav

Ailesi daha başlarına gelecekleri bilmiyordu, asıl bomba en sona saklanmıştı. "Sanatsal faaliyeti olmayan biri olarak geçti hayatım lise bire kadar. Çok da başarılı bir öğrenciyim". Ta ki bir gün lisede bir okul oyunu izlemeye gidene kadar. "İzlerken ben seneye orada olmalıyım dedim. Kesinlikle tiyatrodan anlamıyorum, hayatımda tiyatro filan izlememişim, ama çok güzeldi. 800 kişi o insanları alkışlıyordu.

İlk baştaki düşüncem; sahnede olmak çok güzeldi." Orçin tiyatroya merak salınca lise ikide çaktı. "Hayatımda görmediğim bir ortamla karşılaşmıştım.

İnsanlar tiyatrodan, sinemadan, sanattan bahsediyorlar, ben bir şey bilmiyorum ama. Bir anda kendimin nerede olduğu görmeye başladım" diyor gülerek ve ekliyor "O yer hiçbir yer tabii ki". Etekleri tutuştu elbet, kitaplara, sinemalara, tiyatrolara saldırı başladı.

"Bir sene içinde hepsini yapmaya çalıştım. Sınıfta kaldım ama iyi oldu. Liseden mezun olduğumda biliyordum artık başka bir iş yapamayacağımı. Konservatuvar sınavına girdim, asıl sorunlar başladı".

Üniversite ve konservatuvar sınavları sıra sıra dizildiler önüne. Tam 12 defa, ama nedir, sabrın sonu selamet! "Babam tiyatroyu hiç istemiyor, cesedimi çiğnemen gerekir durumları". Zaten iki yıl boyunca da onlara pek bir şey söylemedi. Sürekli senaryolar yazıp durdu. Yok açık öğretim, seneye başka bir bölümü denerim filan derken üçüncü sene de kazanamayınca aslında burnunun dibinde olan Müjdat Gezen Sanat Merkezi'ne başvurmayı akıl etti. Ve bingo! İlk girişte kazandı. "Birinci seneden sonra anladım, hiç istemiyordum orada okumayı, önyargılıydım ama demek ki burada okumam gerekiyormuş ve benim 12 defa kazanamamamın sebebi buymuş dedim". Herkesin "yazgı"sı farklı elbet. Bu arada ailesini de ikna etmeyi becermiş. Çünkü ailesi onun için çok çok önemli. Şimdi zaten oyunlarına geliyorlar, filmlerini keyifle izliyorlar.

Bu genç yaşına rağmen de dört film fena değil. Zeki Demirkubuz'un "Üçüncü Sayfa"sı, Cemal Şan'ın iki televizyon filmi "Artık Çok Geç" ile "Köçek" ve yine bir Demirkubuz filmi "Yazgı". Eh bundan iyisi Şam'da kayısı. Ki o da var. Şehir Tiyatroları oyuncusu olan Orçin bu sezon üç oyunda boy gösteriyor; "Svayk", "Sabaha Az Kala" ve "Düşler Sirki Başlıyor". Eh, bundan da iyisi...

 


Sedar OrçinSerdar Orçin kimdir?

Mehmed Meyazıd Lisesi'nde başlayan amatör tiyatro hayatı 1995 yılında Müjdat Gezen Sanat Merkezi Konservatuvarı Tiyatro Bölümü'ne girene kadar sürdü. Mezun olduktan sonra Şehir Tiyatrosu ailesine katıldı. Serdar Orçin Tiyatro oyunculuğunun yanı sıra Müjdat Gezen Sanat Merkezi'nde Sahne Tatbikatı asistanı olarak görev yapmaktadır.

Oynadığı filmler

Yolda (2005) Bekleme Odası (2003)
Sır Çocukları (2002)
Yazgı (2001) Yazgı (Karanlık Üstüne Öyküler-1)

 

Oynadığı oyunlardan bazıları

Kadı İstanbul / Devlet Tiyatrosu
Atları da Vururlar / D.A.T. Production
Hababam Sınıfı / Yayla Sanat Merkezi
Fil Hamdi / Yayla Sanat Merkezi
Sokağa Çıkma Yasağı / Şehir Tiyatrosu
Sabaha Az Kala / Şehir Tiyatrosu
Barışa Şans Verin / Şehir Tiyatrosu
Atatürk ve Çocuk / Şehir Tiyatrosu
Oz Büyücüsü / MSM Oyuncuları
Sihirli Kitap / Baby Home Theater

 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.