Yazılarını ve müzik çalışmalarını çok yakında keyifle okumaya başlayacağımız Fırat Kızıltuğ'u, o ünlü "Bayburt Şikesteleri"nden küçük bir bölümle hatırlatmak istedik:
Şehed Osman, iz sürmeğe daşına
Geldim, diyil neler geldi başıma,
Nesahat ver alıp beni garşına
Çınar yıhılsa da kökü devrilmez.
Helallığa gelen geri çevrilmez.
Duduzar'dan sabah güneş galhanda
Guşluh vahtı daşlarını yahanda,
Gellenguşlar yuvasından çıhanda
Daha çay içmeden dama çıhardım,
Üstündeki ziyarete bahardım.
Eteğinin dibindeydi mehtebim,
Ahşam gelür, sabah gene giderdim,
Gemsiz bir uşahdım yohdi heç derdim;
Birgün buzda gaydım kestim dizimi,
Resim kimi sahlıram ben izini
.....
Duduzar'da iki yığın daş vardi,
Hekâtlari beni üzer yahardi
Orda gezen herkes susar, dolardi.
Beyböyreğin mezerine baharduh
Böyüklernen göge avuç açarduh.
.....
