Ahmet Haşim ile 1930’lar Frankfurt’unda buluşma

Türk edebiyatının en güçlü kalemlerinden Ahmet Haşim, 60. Frankfurt Kitap Fuarı etkinlikleri kapsamında “Ahmet Haşim ile 1930’lar Frankfurt’unda Buluşma” adlı sergiyle fuara konuk oldu. Sergi, Sadık Karamustafa ve Fahri Aral küratörlüğünde hazırlandı. Sergide, Ahmet Haşim’in Frankfurt Seyahatnamesi adlı kitabından seçilmiş metinler ve Frankfurt’un 1930’lardaki haline ait siyah beyaz fotoğraflar yer aldı ve Frankfurt’un en işlek noktalarında görülebildi.

Ahmet Haşim ile 1930’lar Frankfurt’unda buluşma

Türk edebiyatının en güçlü kalemlerinden Ahmet Haşim, 60. Frankfurt Kitap Fuarı etkinlikleri kapsamında “Ahmet Haşim ile 1930’lar Frankfurt’unda Buluşma” adlı sergiyle fuara konuk oldu. Sergi, Sadık Karamustafa ve Fahri Aral küratörlüğünde hazırlandı. Sergide, Ahmet Haşim’in Frankfurt Seyahatnamesi adlı kitabından seçilmiş metinler ve Frankfurt’un 1930’lardaki haline ait siyah beyaz fotoğraflar yer aldı ve Frankfurt’un en işlek noktalarında görülebildi.

Ahmet Haşim ile 1930’lar Frankfurt’unda buluşma Ahmet Haşim’in son yıllarında tedavi olmak için gittiği Frankfurt’ta kaleme aldığı ve daha sonra Frankfurt Seyahatnamesi, adıyla kitaplaştırdığı yazılarından esinlenen sergi, bir Türk aydınının 20. yüzyılın ikinci çeyreğinde kendi deyişiyle “şair ve seyyahın yakın akrabalığından” doğan metinlere dayanıyor. 1930’ların Almanya’sına, tedavi için bu ülkeye gelmiş bir Türk aydınının Frankfurt penceresinden bakışlarını içeren Frankfurt Seyahatnamesi adlı kitap, 20 kısa yazıdan oluşuyor. Üsküdar’ı seyrederek sıkıntılı bir halde Sirkeci’den trenle yola çıkan Hâşim, Balkanları, Orta Avrupa düzlüklerini aşarak Frankfurt’a ulaşır. Bu eski Alman şehrinin II. Dünya Savaşı öncesi durumunu türlü yönlerden betimleyen Frankfurt Seyahatnâmesi, gazete ve dergi sayfalarından aktarılırken yapılan değişiklikleri de gösterecek biçimde yeniden ele alındı.

Ahmet Hâşim (1887 Bağdat - 4 Haziran 1933 İstanbul)

Bağdat’ta dünyaya gelmiş olan Ahmet Hâşim, annesinin ölümü üzerine henüz küçük bir çocukken babasıyla birlikte İstanbul’a yerleşir. Bir yıl Numûne-i Terakki Mektebi’ne devam ettikten sonra 1896’da Galatasaray Sultanîsi’ne kaydolur. 1907’de mezun olur ve aynı yıl Reji idaresinde memurluğa başlar. Bir taraftan da Mekteb-i Hukuk’a devam eder. Fakat bir süre sonra hukuk tahsilini yarıda bırakarak İzmir Sultanîsi’ne Fransızca ve edebiyat öğretmeni olur (1910-1914). Bu arada Maliye Nezareti’nde de mütercimlik yapar (1914). Birinci Dünya Savaşı (1914-1918) yıllarını askerde geçiren Hâşim, vazifesini bitirdikten sonra İaşe Nezareti (1918-1919) ile Duyûn-ı Umûmiye’de (1922-1924) çalışır ve bir yandan da Sanâyi-i Nefîse Mektebinde (Güzel Sanatlar Akademisi) mitoloji dersleri verir. Daha sonra tayin edildiği Mülkiye Mektebi’ndeki Fransızca öğretmenliğiyle beraber Akademideki derslerini ölünceye kadar sürdürür. Ahmet Hâşim sembolist ve empresyonist akımın Türk şiirindeki başlıca temsilcisidir. Dolayısıyla şiirlerinde derin bir melânkoli, müphemiyet, uzak ve meçhul diyarlara duyulan özlem ve psikanalitik yorumlara müsait bir renk ve musiki hissedilir. Hâşim’in nesir yazıları, şiirlerinden farklı bir karakter gösterir. Bu yazılar açık, berrak, nispeten sade, nükteli ve bazen de müstehzî bir eda taşırlar. Şiirlerindeki kadar olmasa bile nesirlerinde de kelime seçimine ihtimam gösteren Hâşim, bunlarda daha çok küçük obje ve vak’aların ilhamıyla dış dünyaya dair izlenim ve anlık duygulanmalarını nakleder. Fıkraları, edebî tenkitleri ve seyahat notları her zaman aranmış ve sevilerek okunmuştur.

 

 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.