Yeşil Yol nereye çıkar?

Doğu Karadeniz yaylalarını birbirine bağlayarak turizme açma projesi olan Yeşil Yol için Rize-Çamlıhemşin'de itirazlar yoğun. Diğer yedi ilde ise itirazlar çok daha az, çalışmalar devam ediyor. Yeşil Yol’un uygulayıcıları "Doğaya zarar vermiyoruz" derken kimi akademisyenlere göre 'Yeşil Yol doğaya saplanmış bir hançer'.

Yeşil Yol nereye çıkar?
Rakım 2260. Her taraf sis. Aslında bir bulutun içindeyiz. 20 metreden ötesi görülmüyor. Yer Rize’nin Yukarı Kavrun Yaylası. Ayder Yaylası’ndan Yeşil Yol projesi kapsamında genişletilen yolu kat ederek buraya geldik. Daha önce 4 metre genişliğindeki yol, kısa bir süre önce iki midibüsün karşılıklı geçebileceği şekle gelmiş ama toprak ve çamurlu. Yol proje kapsamında iyileştirilecek.




Haber: İrfan Bozan
Fotoğraflar: Güray Ervin


Yukarı Kavrun Yaylası kısa bir süre önce Yeşil Yol karşıtlarının protestosuna sahne oldu. Bu yayladan daha yüksekte olan Samizdal Yaylası’na yol açmak için gelen iş makinaları protestolar nedeniyle ilerleyemedi. Protestoculardan biri de Nuray Çakmak idi:

"Biz dağımıza taşımıza dozerin değmesini istemiyoruz. Yaylamız bozulur. Güzelliğimiz gider. Yaylayı yaylaya bağlayacaklar. Buralara oteller yapacaklar. Biz kalabalık yabancı insan istemiyoruz. Kalmak isteyen olursa küçük ev pansiyonlarında kalsın. Onu da bizden yerli biri yapsın. Yol genişlesin itirazım yok ama beni başka yaylalara bağlamasınlar. Ben tek yolla Çamlıhemşin’e gidip geleyim yeter. Genişleyen yol da toprak kalsın, beton falan olmasın."



Nuray Çakmak iş makinaları yine gelirse yine önüne çıkacağını söylüyor. 350 haneli yaylaya gelenlerin çoğu Şimşir köyünden. Zaten yüzyıllardır süren gelenek nedeniyle bu yaylanın köylüsü olmayan biri buraya gelip yerleşemiyor. Her köyün yaylası ayrı. Bazı yaylaları birden fazla köy kullanıyor. Temmuz ayındayız ama sobalar yanıyor. Sobanın başında ısınanlardan biri de Mehmet Kardemir. Kardemir de Yeşil Yol’a itiraz edenlerden:

"Buraya aşağıdan gelen yolu genişlettiler, ona itirazımız yok ama asfalt olmasın, parke taş olsun. Yanlara istinat duvarları yapılmasın, yapılırsa hayvanlarımız geçemez. Başka yaylaya da bağlanmak istemiyoruz. Buradan başka yaylalara yol olunca hayvanlarımızı çalsalar alıp götürseler nasıl bulacağız? Şu anda buranın tek girişi tek çıkışı var, hayvanlarımızı rahatça salıyoruz. Başka yaylaya yol olursa, hayvanlarımız çalınırsa nasıl bulacağız? Nereye götürüldüğünü nasıl bileceğiz?"



Yeşil Yol tartışmalarıyla alâkalı olarak ekranlara yansıyan eylem görüntülerinin adresi işte bu yayla. Yayla’da hararetli Yeşil Yol savunucusuna rastlamadık. Rize Valisi’nin bölgedeki köy muhtarlarının çoğundan aldığı "olur" imzaları da tepkileri durduracağa benzemiyor.



Yeşil Yol'un sahibi DOKAP

Bölgedeki tepkileri Yeşil Yol projesini planlayan ve hayata geçmesi için koordinasyon görevini yapan Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresi (DOKAP) Başkanı Ekrem Yüce'ye sorduk. Ekrem Yüce orada yol yapımı için muhtarlardan yazılı onay aldıklarını ama "bir grubun sıkıntı yarattığını" söyledi. Yüce bölgeye gidip görüşmeler yapacağını, çevreye zarar varsa yanlıştan dönüleceğini belirtti.

DOKAP, 2012’de kurulmasından bu yana en büyük mesaisini Yeşil Yol projesine veriyor. Proje kapsamındaki sekiz ilde, varsa büyükşehir, yoksa il özel idarelerine her yıl illerideki 'Yeşil Yol’ları yapmaları için para veriliyor. 2013’ten bu yana verilen ödeneklerde ciddi artışlar olmuş. Toplam 2600 km’lik yolun 1000 km’si zaten mevcut yollar. 2012’den bu yana 500 km’lik yol "iyileştirildi". DOKAP Başkanı yollar için "iyileştirme" kavramını kullanıyor.

"Biz hep yolların kenarlarından kenarlarından alıyoruz. Mevcut yolları iyileştiriyoruz. 1100 km kaldı, onu yapmaya çalışıyoruz. Biz Yeşil Yol’da yeni yollar açmıyoruz. Mevcut yolların izini sürüyoruz, iyileştiriyoruz. Bazı yerlerde yol yok ama patika var. O da bir izdir onu takip ediyoruz. Sıfırdan ham yol geçmiyoruz. Ormanı keserek yaptığımız bir yolumuz yok bizim. Bazen öyle yollarımız var ki yaylalar arası birbirine bağlanması gerekirken, 15-20 ya da bilemediniz 50 metrelik mesafe var o yolu açıyoruz. O açtığımız da yeni yol açıyoruz manâsına gelmez. Patika bir yol güzergâhıdır. İki metre genişliğindeki yol da bir güzergâhtır. Yaylanın ortasından yol açmıyoruz. İki midibüsün yan yana geçmesini sağlıyoruz, o da yedi metre genişliktir. Bir metre de şev için açıyoruz."



DOKAP Başkanı her fırsatta doğayı ve doğal hayatı koruyarak yol çalışmaları yaptıklarının altını çiziyor. Doğaya atık dökülmediğini, SİT alanlarında koruma kurullarının istediklerini yaptıklarını söylüyor. Hedef 2018’e kadar kalan kısımları bitirmek. Yüce’ye göre Yeşil Yol bölge insanına istihdam yaratacak, bölge insanını doğduğu topraklarda tutacak.

***

Yeşil Yol çalışmalarını gözlemlemek için Rize’de Ayder Yaylası’ndan Trabzon’da ise Uzungöl’den üst rakımlara doğru yaptığımız yolculuklarda mevcut yolların kenarlarının tıraşlanarak genişletildiğini gözlemledik.



''Yeşil Yol doğaya hançer''

Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Mühendisliği Fakültesi öğretim üyelerinden Yard. Doç. Dr. Oğuz Kurdoğlu’na göre yol genişletme çalışması da doğaya zarar veren bir uygulama.

"Var olan yolu 4 metreden 11 metreye çıkarmak, hiç yol yokken 7 metre yol yapmak demek. Genişlik üç katına çıkıyor. Bu tahribat yapmaz mı? Bazı yerlerde bu yollar 13- 14 metreye çıkacak. Yollar yağ keser gibi yapılmıyor. Ne oluyor? Eğer orada bitki örtüsü varsa ağaç gidiyor. Bu hafriyatlar asla taşınmıyor. Yamaçlardan aşağı bırakılıyor."

Kurdoğlu’na göre yol ormanın en büyük düşmanı. Çünkü doğal hayatı ikiye ayırıyor.

"Doğu Karadeniz’de yol, en önemli doğa koruma problemidir. Yol, büyük doğal yaşam alanlarını küçük parçalara ayırarak ormanı kenarlardan gelecek olumsuz etkilere açık getiriyor. 11 metre genişliğinde 30 km uzunluğunda bir yol düşünün, bu ne demektir, 11 çarpı 30 metrelik bir doğa parçası yok demektir. Orada yaşayan canlılar başka yere taşınmak zorunda kalacaklar. Başka yere taşındığı zaman, yaşam alanları darlaşacak, bu da türlerin azalmasına neden olacaktır. İstinat duvarları yaban hayvanlarının suya ulaşmasını engelleyecek. Orman bu canlılarlaş bu hayvanlarla orman. Yol doğanın dostu değil düşmanıdır. Bu proje doğaya 2600 km'lik bir hançerdir."

"Gitmediğin yer senin değildir"

Yeşil Yol’a yönelik tepkinin yükseldiği yer şu anda Rize Çamlıhemşin ile sınırlı. Projenin yürüdüğü diğer illerde Kavrun Yaylası’ndaki ‘’yayla/sokak’’ tepkisi yok. Diğer illerde bazı çevreci kuruluşların hukuki girişimleri söz konusu. Trabzon’da Sultan Murat Yaylası'na çıkarken rastladığımız Ataköy sakini Yüksel Öner Yeşil Yol için kestirmeden hüküm veriyor.

"Gitmediğin yer senin değildir."

Öner’e göre Yeşil Yol bölge için çok faydalı olacak:

"Bu yol çok faydalı. Gelen giden olacak, mesela şimdi Araplar yaylalara çok geliyorlar. İyi para bırakıyorlar. Yol yapılsın, hiç itirazım yok. Bizim buralarda da itiraz eden yok."

Parke yollar

'Yeşil Yol' yapılırken her yerde asfalt ya da beton dökülerek yol yapılmıyor. Uzungöl ile yukarısındaki Demirkapı köyü arasındaki sekiz kilometrelik güzergâh koruma kurulunun kararı nedeniyle parke taş yapılmış. Yol genişletme çalışmaları sırasında çıkan taşlar 10 santimetreye 10 santimetre kare haline getirilerek yola döşenmiş. Su geçirgenliği ve doğa ile uyumu diğer yollardan farklı bir görüntü ortaya çıkmasına neden olmuş. Ancak maliyet problemi ve her sene bakım istemesi pahalı bir yol masrafı ortaya çıkarmış.

DOKAP Başkanı Ekrem Yüce, parke yolların çok maliyetli olduğunu, zaten sarsıntı nedeniyle de konforlu bir ulaşım sağlamadığını söyledi. Türkiye'nin gündemine Rize-Çamlıhemşin yaylalarındaki itirazlarla gelse de Yeşil Yol diğer yedi ilde yöneticilerin başını ağrıtmadan yürüyor.



Kaynak: Al Jazeera

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.