Geçtiğimiz yıl Kopuz Köprüsü yakınlarını mesken tutan Çoruh’un müdavimleri, şimdilerde mesafeyi 5 kilometre daha uzatarak Maçur Köyü yakınlarına ulaştı. Yüzmek için oluşturulan küçük bir set ve bu setin azgın sulara vurduğu sınırlı kement sayesinde oluşmuş mütevazı bir göl. Mütevazı dediysek, saat 3’ten akşamın 7’sine kadar hiç boş kalmıyor. Can yeleği ile Çoruh zevkinden mahrum bırakılmayan çocuklardan, bir zamanlar her bir noktasında kulaç attığı Çoruh’un sularında ak düşmüş sakallarını aklayan yaşlısına kadar...
20 yıl öncesinde başlayan bu yok ediş serüveni çocukluğumuzun mekanlarını birer birer elimizden almıştı. İlk kurban Zahit Mahallesi kıyılarıydı. Çoğu bulunduğu alandaki sembol ağaçlardan ismini almış ‘Çatal’, ‘Çiftçatal’, ‘Golluk’, ‘Sürgün’ ve ‘Vicdan’ adlı plajlar yok edildi. Yine Kaleardı Mahallesi’nde yer alan ‘Kumluk’, ‘Domuz Boğan’, ‘Sığır Çayları’ gibi... Beton yığınlarıyla hapsedilen Çoruh'un bu efsane noktaları artık insanları ağırlayamıyor...
Hepsinin yerine ya lüks villalar dikildi, ya da betondan kanyon içine sıkıştırıldı. Kıyılarına dikilen ne varsa, intikamını alacak olan doğadan korumak içindi ama beton yığınlarıyla hapsedilen Çoruh, göz göre göre yaşamdan daha da uzaklaştırıldı. (Haber: Murat Okutmuş)
Bu saydigiz efsane yerlerde bende yuzdum ama taaa viyanadan geldim coruh''u buhalde gorunce inanin kahroldum coruhu bu hale getirenlerin Allah belasini versin