BAYBURT, ÇORUH NEHRİNE SAHİP ÇIK!

Çoruh Nehri Islah Projesi'nin konuşulmaya başladığı ilk dönemde projeye ısrarla itiraz eden ve gelinen noktada haklı çıktığı apaçık ortada olan Mimar Asuman Uz, şimdilerde yeniden gündeme gelen Çoruh Nehri 2. Etap Islah Projesi öncesi bir kez daha uyarılarda bulundu.

BAYBURT, ÇORUH NEHRİNE SAHİP ÇIK!
Bayburt Postası - Bayburt halkının tamamının yapıldıktan sonra karşı çıktığı mevcut projeyi, öncesinde de "Bayburt, Bayburt olalı Çoruh böyle zulüm görmedi!" yazısı ile eleştiren ve yapılması gerekenleri bir bir sıralayan Mimar Asuman Uz'un görüşleri, o günlerde dikkate alınmamış, 'ben yaptım oldu mantığıyla' mevcut proje yapılmış, geçen zaman içerisinde Çoruh Nehri bağrına dökülen betonları yıkıp atmış ve bu anlaşılmaz ısrarcı tavır yüzünden devletin parası umarsızca heba edilmişti. 

Şimdilerde yeniden gündemde olan ve tıpkı ilk projede olduğu gibi 'vatandaşın isteği doğrultusunda' bir proje hazırlanacağı kaydedilen 2. Etap Çaışması öncesi Mimar Asuman Uz, bir yazı daha kaleme alarak yetkilileri yeniden uyardı. Mimar Uz, DSİ'ye yaptığı itirazları ve kendisine verilen cevapları da paylaştığı yazıda nehirlerdeki ıslah projelerinin nasıl yapılacağına dair bilgiler veriyor. Çoruh'un DSİ'nin ıslah mantığına teslim edilmemesi gerektiğini bildiren Uz, konunun mutlaka uzman isimlerce ele alınmasını, hatta ulusal bir proje yarışması yapılmasını teklif ediyor. 

Çoruh'un insanla bağının kesilmediği dönemlerin şahidi olan Mimar Asuman Uz'un Bayburt halkını göreve çağırdığı 'BAYBURT, ÇORUH NEHRİNE SAHİP ÇIK!' adlı yazısı şöyle: 

"Nehirler içinde barındırdığı kente bir kimlik ve değer katmaktadır. Akarsuyun, içinden geçtiği kenti  cazibe merkezi haline getirmesi için akarsu ve çevresinin kent ve kentli ile bütünleşik bir şekilde tasarlanması gerekmektedir. Planlama, kentsel tasarım içerisine alınmalı akarsu yüzeyi, kıyısı ve çevresi ile beraber planlanmalıdır.

Asuman Uz - Mimar

7269 sayılı “Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle, Yapılacak Yardımlara Dair Kanun”un 3. maddesine göre, “su baskınına uğrayabilecek yerlerde alınacak önleyici tedbirler Devlet Su İşlerinin bağlı bulunduğu bakanlıkça alınır” denilmektedir. DSİ su taşkınına uğrayabilecek yerlerde gerekli tedbirlerin alınması ile yükümlüdür ki bu amaçla birçok akarsu yatağında birtakım çalışmalar yapıldığı gözlenmektedir. Ancak bu çalışmalar yukarıda da belirtildiği gibi, akarsuların ıslahından çok, başka amaçlar için akarsu yatağının daraltılarak, akarsuyun hapsedilmesi veya dar bir kanala zorla sıkıştırılması şeklinde ortaya çıkmakta, akarsu yağmur suları ile beslendiği zaman, sel ve taşkınlarla birlikte isyan etmekte ve zorla sıkıştırıldığı yatağını tahrip ederek kendi tabii yapısını yeniden kurmak istemektedir. [Alptekin, 1990].

DSİ (Devlet Su İşleri), taşkın koruma için yaptığı ıslah çalışmalarında genellikle akarsu yatağının doğal yapısını bozan beton kanallar ve istinat duvarlarla çevirmektedir. Bu mantıkla DSİ’nin kentlerde uyguladığı taşkın koruma projeleri, akarsu ile kentliyi birbirinden uzaklaşmakta, akan suda elini yıkamak isteyen, ayaklarını sokmak isteyen ona ulaşamamaktadır.

DSİ bu önlemleri alırken akarsu ile kullanıcı ilişkisini birbirinden uzaklaştırmadan bir bütünlük içinde yapmalıdır. Küçük ama etkili tasarımlar ile kenti taşkın zararlarından korurken bir yandan da kente akarsuyun cazibesinden faydalanabilecek bir imaj kazandırılmalıdır.

Yapılan araştırma sonucunda elde edilen bulgulara göre, kentlerin içinden geçen akarsuyu kullanamamasının sebepleri aşağıdaki maddelerde belirtilmektedir.

• DSİ’nin kentlerde uyguladığı taşkın koruma projelerinde önerdiği kesitlerin insan ile suyu birbirinden uzaklaştırması,

• DSİ’nin eskiden beri süregelen standartlarının dışına çıkamamasından kaynaklı vizyon eksikliği.

• Yerel yönetimlerin seçim kaygılarının olması, bununla birlikte gelen rant spekülasyonlarının baskı yapması,

• Halkın bu konuda bilinçsiz olması

• Yerel yönetimlerin vizyon eksikliği

• Yerel yönetimlerin maddi imkânsızlıklarından kaynaklı farklı projeler üretememesi,

• İçinden akarsu geçen kentlerde planlama yapılırken geçmişte kentin su varlığının göz ardı edilmiş olması,

• Yapılan planların yasal mevzuata uygun olarak yapılıp uygulanamaması,

• Yasalardaki boşluklardan faydalanarak kıyı kenarlarının yapılaşması ve daha sonra buralarda kamulaştırma yapmanın getirdiği problemler,

Avrupa ülkelerinde her kent kendi özelinde akarsuyunun özelliklerine bağlı olarak kurallar getirmekte ve tasarım rehberleri oluşturmaktadır. Avrupa’ da yapılan tasarımlar, kıyıyı taşkından korurken aynı zamanda yapılan tasarım ile kullanıcıları su ile iç içe bir konuma getirmektedir. Kent kültürü ve kimliği düşünülerek o kente has projeler üretilerek kente imaj kazandırılmalıdır. Su kıyıları kentlilerin su ile buluştukları alanlar olmalıdır.

Bayburt kent merkezinden geçen Çoruh nehrinin artık standart uygulamalardan ziyade farklı vizyonlara sahip çağdaş tasarımlara ihtiyacı vardır. 1. Etap Çoruh Islah Projesi yanlışlığı tüm siyasiler, resmi makamlar ve DSİ'ye iletmemize rağmen itirazlar, DSİ ve o zamanki bürokratlar tarafından kabul edilmemiş, Bayburt halkının istekleri doğrultusunda  büyük katkı sağlanacağı iddia edilmişti.

Sonuç olarak, halkın tepkisi ile durdurulan 1. Etap Çoruh Nehri Islah Projesi'nin devamı olan 2. Etap proje  tekrar DSİ ıslah mantığına teslim edilemez. Katılımcı bir anlayışla
(Üniversiteler, sivil toplum kuruluşları, Bayburt’un yetiştirdiği teknik insanlar vb) Eskişehir Porsuk Çay'ı örneğindeki gibi yeterli bir zaman diliminde, alanında uzman ekiplerle planlama yaptırılmalı, gerekirse ulusal bir proje yarışması açılmalıdır.


HALKIN TEPKİSİNİ ÇEKEN, ÇORUH'U BETON BİR KANALA HAPSEDEREK, KENT VE HALKTAN KOPARAN DSİ'NİN YAPTIĞI 1. ETAP PROJE 






Yukarıda 2017 yılında Çoruh Nehri Islah Projesi başlamadan önceki itirazımız, DSİ (Devlet Su işleri) cevabında halkın isteği yapılan projenin Bayburt’a büyük katkı sağlanacağı söylenerek reddedilmişti. 


Mimar Asuman Uz'un projenin yapılmaya başladığı dönemler gazetemizde yayınlanan "Bayburt, Bayburt olalı Çoruh böyle zulüm görmedi!" adlı yazısı için tıklayınız...

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Mecit 4 yıl önce

2. Etap projenin adını kanal çoruh koymazlarsa şaşarım. Çünkü işin içinde anlayandan çok siyasiler var.
( Mv.il bşk.ilçe başkanı.) Bunlar hallederler,mühendise mimara ne gerek var.

Avatar
Bayburtlu 4 yıl önce

Devleyin kaç trilyonu aktı gitti bu projede. Yapılan işin kime ne faydası oldu. O paralara Bayburta ağaç dikseydiniz şimdi her taraf yeşile bürünmüştü. İş yapmak bu kadar zor olmamalı. Rabbim memleketimiz için güzel işler yapanlardan razı olsun. Bu arada üniversitede yönetimine de bir el atılmalı. Çoruh tarafındaki dut ağaçlarını neden kestirdiniz diye... Onlar daha nice Bayburtluyu ekmeğinden etti ya neyse. Allah sorar elbet..

Avatar
Ergün vidinli 4 yıl önce

Ben Çankırılıyım ve Bayburtlu damadı olarak Çoruh nehrini katletmiş siniz en kısa zamanda eski haline getirmek gerekir

Avatar
İmran 4 yıl önce

Asuman hanıma katılıyorum, daha güzel bir proje olabilirdi, şehrin ortasında ki nehirle butik bir şehir olan Bayburt daha güzel bir projeyle cazibe merkezi olabilir.

Avatar
Ali 4 yıl önce

Erzurum köprüsünden müftülük binasının ordaki yeni yapılan köprü (yayalar için) arasındaki DSİ projesini kim çizmiş, Çoruh'un içini kim betonla doldurmuş kim senin suçu günahı yokmu. Hele o ıçine ve20 hee iki tarafına ne niyetle yapılan yerler ve yapılan masrafı görünce çok hayıflanıyorum. Çoruh da tabilik bitirilmiş. Bir yorumcu arkadaş müteahhidin iflas ettiğini yazmış. Yeni duydum. Belkide ilk yapılan projenin dışına çıkıldı. Bayburt'un beton santralleri yetişemedi müteahhit ne yapsın.DSİ tarafından yapılan ve uygulanan projenin adına bakmak lazım. Taşkın koruma amacıyla yapılmışsa nehrin iki kenarına betondan duvarları yapar çıkarsın. Ya o ıçine yapılan yollar ne oluyor. Baştan aşağı yanlış. Yenilir yutulur yanı yok.Çok vebal var. Devletimiz de bu kadar zengin değil vesselam.

Avatar
Mehmet ali 4 yıl önce

Çoruhu bu hale getirenler acaba rahat uyuya biliyorlarmı Halkımız duyarlı olmasa daha böyle çok hatalar yapılır

Avatar
H. Yılmaz 4 yıl önce

Proje halkın tepkisi nedeniyle durdurulmadı, müteahhit iflas etti zorunlu durdu. Yoksa taa bente kadar anasına ağlayacaktılar. İkincisi rant nedeniyle kıyıların imara açılması ve devamında kamulaştırma zorluklarından bahsedilmiş eyvAllah. Yalnız bu Yıldırım Çayı H. Ali zamanında oldu ve devamında Belediye Köprüsü’nden taa şehir çıkışına kadar bir sürü bina yapıldı. Anlamadığım şu; bu adam hangi mantıkla bu işe dahil olmaya çalışıyor. Çoruh rezilliğinde bu dönem öncesi iki belediye yönetimi de, başkanları da vebaldedir. Öyle çıkıp da çoruhu şöyle yaptık, böyle düzelttik diye televizyonlara konuşmakla olmuyor. Bu işin tek çözümü var küçük yerler için çarçur ettiğin paranın hesabını vermeden gidemezsin diyecekler. Bayburt’un hizmet edecek adam konusunda yüzü gülmedi gülmüyor. Her gelen çapsız çapsız işler yapıp geride borç batağında bırakıp gidiyor. Sorsan hepside efsane başkan...

Avatar
Alattin 4 yıl önce

Ben hayatımda bu kadar iddialı olup da bu kadar berbat bir proje görmedim. Kafama yatmayan her projede "acaba benim hesaba katmadığım başka birşeyler var mı" diye iç sorugulama geçirmdim. Ama bu çoruh katlimaında hiç bir hikmet kırıntısı görünmüyor. Dünyanın 8 milyar insanına sorun buna iyi diyecek bir akil insan bulunmaz. Biiz yaplan kısmın ne zaman yıkılacağını beklerken, meğer proje devam edecekmiş. Rus işgalilinden bu yana Bayburta ve Bayburtluya yapılan en büyük zulme birisi dur desin artık. İçimizden bir "Deli Halit" çıkaramayacaksak, bize de yazık olsun.