Bayburt Postası - AK Parti, 1 Kasım seçimleri için seçim startını bugün Ankara Arena'daki "aday tanıtım toplantısı" ile verdi. Toplantıda konuşan Başbakan Davutoğlu, üç ay içinde birçok engellemelerle karşılaştıklarını söyledi ve ''AK Parti meydana çıktı mı bir tek fire vermez'' dedi. Davutoğlu'nun konuşmasının ardından AK Parti'nin adayları tanıtıldı.
AK Parti Bayburt Milletvekili adayları Naci Ağbal, Şahap Kavcıoğlu ve AK Parti Bayburt İl Başkanı Hakan Kobal, podyuma çıkarak Davutoğlu ile ilk seçim fotoğrafını verdi.
Bayburt AK Parti heyeti, aday tanıtım toplantısına katılan diğer Bayburtlu adaylarla da bir araya geldi.
Ankara Arena'da, aday tanıtımı için salon, daha önce AK Parti kongresinde olduğu gibi "tek başına iktidar", "bu ışık sönmeyecek", "doğru karar istikrar" gibi sloganlarla süslendi.
AK Parti'nin 1 Kasım seçimlerinde kullanacağı seçim şarkısı da ilk kez bugün resmen yayınlandı. "Haydi Bismillah" adını taşıyan şarkı, yaklaşık 10 gün önce yapılan AK Parti kongresinde şehitlere saygı nedeniyle çalınmamıştı.
Aday tanıtım töreninde konuşan Başbakan Ahmet Davutoğlu, şunları söyledi:
''Değerli dava arkadaşlarım, muhterem aday arkadaşlarım hepinizi saygıyla muhabbetle selamlıyorum. Haydi bismillah diyorum. Milletleri zor zamanlarda o zor zamanların içinden çıkaran öncü kadrolar yüceltir. Zor zamanlarda söyleyecek sözü olan, yürüyecek yolu olan kadrolar milletin önündeki engelleri aşar ve tarihi yürüyüşte onlara yeni hamle imkanları sunar. İşte AK Parti milletin bağrından çıkan böylesi bir kadronun başlattığı tarihi bir hareketin adıdır.
Kurucu liderimiz genel başkanımız, şimdi Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın öncülüğüyle başlayan bu hareket mutlak suretle hedefine ulaşacaktır. Dün sayın Cumhurbaşkanımızla milyonlara hitap ederken vurguladığımız gibi, bu kutlu yürüyüş nesilden nesile her adımda daha da güçlenerek devam edecek. İlk günkü aşkla son nefese kadar yürüyeceğiz. Allah aşkımızı daim, sözümüzü etkili, ulaşacak menzilimizi yakın kılsın.
Son 4 dönemin aday tanıtım toplantılarına baktığımızda aslında davamızın köşe taşlarını ortaya çıkartabiliriz. 2002’de açıklandıktan sonra bu hareketin kurucu genel başkanı yasaklandığı zaman tanıtım toplantısı yapılamamıştı. Ama o kadrolar 28 Şubat’ın zulümlerini arkasında bırakarak Türkiye’ye özgürlük hamlelerinin önünü açmak için yola çıktı. Ekonomik krizin o dehlizlerinden ülkeyi çıkaran bu kadro bir araya geldiği zaman daha bir çoğu birbirini tanımıyordu. Şimdi nice başarılı bakanlar, başbakanlar ve cumhurbaşkanları çıktı. Ne bereketli bir hareket ki ilk aday listelerinin içinden nice devlet adamlarına öncülük etti.
2007 seçimlerine giderken listeler açıklandıktan sonra, 13 Haziran 2007’de aday tanıtım toplantısı yapıldığında adaylarımızın arkasında 27 Nisan e-muhtırası vardı.
Baskıyla AK Parti’nin içinden cumhurbaşkanı çıkartmayacağız diyen karanlık odaklara karşı, o toplantıya katılan adaylar Temmuz seçimlerine yürüdü ve gerideki e-muhtırayı bütün anti demokratik çevrelerin tuzaklarını yerle bir ederek büyük bir zafere imza attı. O kadroları da saygıyla selamlıyorum. 7 Haziran 2011 seçimlerine giderken, 18 Nisan 2011’de yine burada toplantı yapıldığında geride parti kapatma davasından başarıyla vakur bir şekilde çıkmış AK Parti kadroları vardı. Hiçbir aşamada bizi durduramadılar. Ne 2002’de genel başkanımızı yasaklarken durdurabildiler, ne e-muhtırayla durdurabildiler, ne parti kapatma davasıyla durdurabildiler. Ne de 2015’e giderken arkamızda kalan Gezi provokasyonları, 17-25 Aralık provokasyonlarıyla durdurabildiler. Şimdi yeni bir seçime onurla yürürken demokrasiyi egemen kılmaya var mıyız?
Ben burada 7 Haziran seçimleriyle TBMM’de görev yapmış olan bütün arkadaşlarımı 258 milletvekilimizi saygıyla bir kez daha anıyorum. Her birine teşekkür ediyorum. 258 milletvekili almış olmamıza rağmen, tek başımıza iktidar olamamamızın sonucunda Türkiye’nin bir kaosa, krize yöneleceğini düşünenler şunu gördüler ki, Türkiye’de siyasetin mayası, omurgası AK Parti’dir. AK Parti olmadan siyasete şekil de dizayn da verilemez."
Millet, hareket edebilen bir kitledir. Oysa Bayburt hareketsizdir. Sayın Bayburt, bir kere daha, 'popülizmin/makyevelizminve prağmatizmin 'kahredici cerbezesi' ile, iflas bayrağını çekmeye hazırlanmaktadır. Bayburt'un/ Üniversite ve yüksek okulları, ilmi tecrübe ve araştırmaları çoktan rafa kaldırılmış; eyyamperestlerin eteğine çoktan yapışmışlardır. Aslında, 'hür insanın' hangi sonuçlara ulaştığından haberleri yoktur ki, başkalarına öğretebilsinler. Maalesef haramzadelerin Zengin kaynaklarına dayanan bir goygoyculuğunu/ propagandacılığı yapmak daha çok işlerine gelir! Bayburt gibi makus talihini yenmekten uzak yerlerde yaşayan insanlarımız hiçbir inceleme yapmamalarına rağmen, memleketin «Tüm sorunlar»ını bildiklerine inandırılmışlardır. Başlarına atanan devşirmelerden ve onların Hükümlerinin doğruluğundan asla şüphe etmezler. Kitap demokrasisine de, alaylı alaylı dudak bükerler!