Bayburt Postası - Sincan Uygur Özerk bölgesindeki katliamı değerlendiren Tüketiciler Birliği Bayburt Şube Başkanı Yrd. Doç. Dr. Zafer Kartal; “Tüketiciler Çin Hükümeti’nin yaptığı soykırıma tepkisini Çin mallarına boykot ile göstermektedir.” dedi. Kartal, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, şunları söyledi: “Çin Hükümeti, Sincan Uygur Özerk bölgesinde haberlere yansıması engellenen binlerce masum kandaşımızı güvenlik güçlerinin kontrolünde etnik gruplarca hunharca katletmiştir. Olaylar halen devam etmekte olup Çin tarafından bölgenin dünyayla bağlantısı kesilmiştir. Çin artan ekonomik gücüne güvenerek dünyanın gözü önünde yüzyıldır yaptığı baskıyı katliamları ile devam ettirmektedir. İnsan hakları bağlamında tüm dünyanın ayağa kalkmasını gerektirecek bu olayda süper güçlerin sessiz kalması ve Çin’in bu davranışına göz yumması kabul edilemez.
Ülkemiz tüketicisi ata yurdumuzda bıraktığımız kardeşlerinin yanındadır. Çağımızın en etkili silahı tüketicilerin elindedir. Fransa, Danimarka ve ABD ve İsrail mallarına karşı yapılan boykotun gücünü gören vatandaşlarımızdan Çin mallarına karşı bir boykotun başlatılması yönünde genel merkezimize yüzlerce telefon gelmektedir. Bu da gösteriyor ki mevcut tüketici desteğiyle bu boykot öncekilerden daha etkili ve büyük olacaktır.
Tüketiciler Birliği, zaten ekonomik kriz tehdidinde olan Çin’e karşı en kapsamlı boykotu başlatmış bulunmaktadır. Hem tüketicilerimize hem de Çin’in en büyük pazarı konumundaki Türk Cumhuriyetleri ve İslam ülkelerine de buradan çağrı yapıyoruz. Arkasında -Made in China- ya da -Made in P.R.C- yazan hiç bir ürünü almıyoruz.”
“Çin, yaptığı katliam ile ucuz olduğunu bir daha sergilemiştir”
Daha önce gerçekleştirmiş oldukları boykotlardaki gibi marka önermediklerini belirten Yrd. Doç. Dr. Zafer Kartal, “Çünkü Çin’de aynı ürün farklı yüzlerce marka altında pazarlanabilmekte; ihraç ettikleri ürünleri farklı markalarla piyasaya sürebilmektedirler. Bunun yanında birçok uluslar arası firma üretimlerini Çin’de yapmaktadır. Bu boykot sayesinde uluslar arası firmaların da Çin hükümeti nezdinde baskı yapması hedeflenmiştir. Bundan sonra Türk atasözleri arasına “Çin malı kullanacak kadar zengin değilim” ya da “Çin malının yahnisi kara olur” gibi sözler yerleşecektir. Ucuzluğu ile öne çıkan Çin, yaptığı katliam ile “ucuz” olduğunu bir daha sergilemiştir.
Şaibeli ürünleri ile insan ve özellikle çocuk sağlığını tehdit eden, ölümlere neden olan Çin, insana değer vermediğini katliamla tekrar göstermiştir. Geçen yıl Çin’de üretilen bebek mamalarına “melamin” katıldığı, kullanılmış erotik ürünlerin dönüşümle “biberon” yapıldığı, çocuk oyuncaklarında kısırlığa neden olan “fatalat”a rastlandığı için toplatıldığı, yaygınca kullanılan mutfak eşyaları, tabak, tekstil ürünleri ve ayakkabılarda kanserojen maddelere rastlandığı bilinmektedir” diye konuştu.
“Bu boykot vahşeti durdurabileceği gibi, yerli üretimin çıkışını da sağlayabilir”
“Tüketiciler Birliği Çin pazarı adı altında her köşe başında satılan ve ilk kullanımdan sonra bozularak evimizi ve ülkemizi çöplüğe çeviren ürünlerin, yerli üretimi bitirme aşamasına getirdiğini söyleyen Kartal, herkesi boykota katılmaya çağırdı:
“Sanayicilerimizi üretim için Çin üretimi makine parkı kullanarak kendi bindikleri dalı kesmemeye davet ediyoruz. Katliamın son bulması için tüketicilerin başlattığı boykota işverenlerimizin katılımı yanında siyasi iktidardan da olumlu tepkiler beklemekteyiz. Bu boykot vahşeti durdurabileceği gibi, yerli üretimin krizden çıkışı için fırsat olarak da değerlendirilmelidir. Sanayi Bakanlığı’nın yaptığı açıklamanın sözde kalmaması, sağlık ve kalite gerekçesi ile dahi olsa gümrüklerden ülkemize girişinin engellenmesi gerekmektedir.
İşkence kelimesi ile özdeşleşen tarih sayfalarında işkenceleri ile yer bulan bugünkü hali ile Çin Halk Cumhuriyeti’nin yaptığı vahşice katliam en kısa zamanda son bulmalıdır. Aksi takdirde tüketicilerin farklı ve kitlesel yeni eylemleri kaçınılmaz olacaktır.”
