"Tanıklar Işığında 15 Temmuz Milletin Zaferi"

Bayburt'ta, Valilik, Anadolu Ajansı ve Bayburt Üniversitesinin iş birliğiyle "Tanıklar Işığında 15 Temmuz Milletin Zaferi" söyleşisi düzenlendi.

"Tanıklar Işığında 15 Temmuz Milletin Zaferi"
Bayburt Postası - Bayburt'ta, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü kapsamında Valilik, Anadolu Ajansı (AA) ve Bayburt Üniversitesi iş birliğiyle "Tanıklar Işığında 15 Temmuz Milletin Zaferi" konulu söyleşi düzenlendi. Etkinlikte, görevi başında hayatını kaybeden AA Muhabiri Abdülkadir Nişancı anısına "Anadolu Ajansı Gözüyle 15 Temmuz" fotoğraf sergisi de açıldı.

Şair Zihni Kültür Merkezi'ndeki etkinlik kapsamında ilk olarak Bayburt-Trabzon arasında bulunan Soğanlı Dağı'ndaki yol açma çalışmalarını izlerken 10 Mayıs'ta uçuruma düşen ve cenazesi aramaların 14'üncü gününde bulunan AA muhabiri Abdulkadir Nişancı anısına düzenlenen ve aralarında Nişancı'nın çektiği fotoğraflarında bulunduğu "Anadolu Ajansı Gözüyle 15 Temmuz" fotoğraf sergisinin açılışı yapıldı

Açılışa, Vali Ali Hamza Pehlivan, Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Selçuk Coşkun, Anadolu Ajansı Yurt Haberleri Editörü Zekeriya Kaya ve Abdulkadir Nişancı'nın babası Nafiz Nişancı ile çok sayıda davetli katıldı. 

Açılışın ardından gerçekleştirilen "Tanıklar Işığında 15 Temmuz Milletin Zaferi" konulu söyleşide konuşan Vali Pehlivan, 15 Temmuz'da FETÖ'nün darbe girişiminin, yolları ve meydanları dolduran milletin tokadı ile yerle bir edildiğini söyledi.

O gecenin simgeleri arasına giren, tankın üzerine çıkan vatandaşları gösteren fotoğrafları hatırlatan Pehlivan, "Orada bir tank var ve üzerinde milletin evlatları var. Orada 'bu tank benim, tarlada eli nasırlı çiftçilerimizin, sanayide alnından ter akan işçilerin kaynaklarıyla alındı' diyorlar. Bu, milletin değerlerine, vatanına ve yıllar boyu emek sonucunda sahip olduğu maddi ve manevi kıymetlere sahip olmasının simgesi. Bu çok şükür ilelebet var olacak hasletlerimiz." diye konuştu.

15 Temmuz gecesi basın mensuplarına da büyük görevler düştüğüne işaret eden Pehlivan, "Anadolu Ajansı da diğer basın yayın organları içerisinde önemli görev icra etti. Bayburt'ta da Anadolu Ajansı adına bu görevi Abdulkadir Nişancı kardeşimiz yürütüyordu. Biliyorsunuz mayıs ayı içerisinde elim bir kaza sonucu kendisini ebediyete uğurladık. Dışarıda kendisinin çektiği fotoğrafları görünce hepimiz duygulandık. Bu vesileyle o gece tereddütsüz vatan için şehit olanlara Allah'tan rahmet diliyor, hayatta olanları da şükranla yad ediyorum." ifadelerini kullandı.

"O geceyi çocuklarımıza anlatmamız gerekiyor"

Anadolu Ajansı Yurt Haberleri Editörü Zekeriya Kaya da konuşmasında, 15 Temmuz darbe girişimini önlemek için canını feda eden şehitlere Allah'tan rahmet diledi.

15 Temmuz'da, Anadolu Ajansı olarak her gelişmeyi medya kuruluşlarıyla sürekli olarak paylaştıklarını belirten Kaya, "Ama hakikaten kıymetli olan kısmı; Cumhurbaşkanımızın fedakarlığı, bakanlarımızın ve milletvekillerimizin parlamentodaki duruşlarıydı. Bu milli irade bilincini gerçek anlamda hisseden ve çocuklarına aktarmak isteyen, şu an bunun tam olarak bilincine varmaya çalışan buradaki katılımcılara ve organizasyonda emeği geçenlere de teşekkürlerimi iletiyorum." diye konuştu.

Kaya, 15 Temmuz'un Türkiye için önemli bir tarih olduğuna işaret ederek, "Anadolu Ajansı olarak yayınımızı gece boyunca sürdürdük. O geceyi çocuklarımıza anlatmamız gerekiyor. Ben o günü tekrar izledim, tekrar o anı yaşadım. Bu ciddi bir şey. Bayburt'ta Kop Dağı'nda Fevzi Çakmak ve askerleri tarafından nasıl bir savunma verilmişse 15 Temmuz da böyle bir şey. '15 Temmuz abartılıyor' şeklinde yorumlar yapılıyor. Tam tersi; 15 Temmuz bilincini, vatan tehlikeye girdiğinde dışarı çıkmalı ve üzerimize düşeni yapmalıyız bilincini çocuklarımıza sürekli aktarmamız gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.

Söyleşide darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi önünde yaralanarak gazi olan Rıfat Özer de yaşadıklarını anlattı.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne eşiyle birlikte gittiklerini dile getiren Özer, tanklardaki askerlere telkinde bulunmaya çalıştıklarını kaydetti. 

Özer, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Eşim de onların bizim askerlerimiz olduğunu düşünerek yaşına ve konuşmasına güvenerek ikna edeceğini düşünüyordu. Ben de bu isteğine rıza gösterip yanında yer aldım. Tankları kullanan askerlere 'Bu millete karşı silah çevrilmez, biz sizin babanız, dedeniz, anneniniz.' dedik. Yere düşen bir subay, tank üzerindeki askere ateş etmesi emrini verdi. O arada hem tanktan hem de helikopterden yaylım ateşine tutulduk. Orada 13 şehit verdik ve ben de eşimle birlikte yaralandım." 

"Foto Muhabiri arkadaşımızla helalleştik"

Anadolu Ajansı Muhabiri Kemal Karadağ ise 15 Temmuz'da Genelkurmay Başkanlığından gelen silah sesleri üzerine beraberindeki çalışma arkadaşlarıyla olay yerine gittiğini söyledi.

Genekurmay Başkanlığı önüne gelen ilk gazeteci ekibin Anadolu Ajansı olduğunu belirten Karadağ, o gece yaşanan çatışmalar sırasında yere yatarak siper aldıklarını söyledi.

İlerleyen saatlerde namlusunu kendilerine çeviren bir tankı fark ettiklerini belirten Karadağ, "Yapacağımız tek şey dua etmekti. Ne olduğunu bilmiyorsunuz. Foto muhabiri arkadaşımız ile helalleştik. Oraya gelen birkaç vatandaştan sonra tank hareket etmeye başladı. Bizi en çok cesaretlendiren ve rahatlatan nokta vatandaşın meydanlara inmesiydi. Vatandaşın elindeki tek şey Türk bayrağı ve dilindeki tekbirdi." ifadelerini kullandı.



Nişancı'nın ailesine plaket

Konuşmaların ardından Vali Pehlivan ve Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Coşkun tarafından söyleşi ve konferans katılımcılarının yanı sıra, Abdülkadir Nişancı’nın ailesine plaket takdimleri gerçekleşti. 

Etkinliğe Bayburt Valisi Ali Hamza Pehlivan, Garnizon Komutanı Davut Balibaşa, Belediye Başkanı Hükmü Pekmezci, Rektör Prof. Dr. Selçuk Coşkun, Vali Yardımcısı Coşkun Öztürk, İl Emniyet Müdürü Sezayi Er, İş Jandarma Komutanı Halil Murat Bilgiç, Rektör Yardımcıları, Dekanlar, protokol temsilcileri, akademisyenler ve vatandaşlar katıldı.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Emre ekol 5 yıl önce

Ben çocuklarıma destan olarak çanakkaleyi kurtuluş savaşını anlatacağım.