Bayburt Postası - Terörle mücadele ettiği için devletini suçlayan anlayışın, dünyanın hiçbir yerinde ifade özgürlüğü olarak anımsanmayacağına vurgu yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:
"‘Barış Bildirisi’ adı altındaki ayrılıkçı ve terörü meşru zemine yaymayı amaçlayan marjinal müsvedde, bilimin saygınlığını çarpıtan ve kamu yararını hiçe sayan kötü niyetli bir kara propagandanın ürünüdür. Bu had aşan hareketin devlet mekanizmaları ve kamu vicdanı nezdinde yargılanarak cezalandırılmasını ‘İfade Özgürlüğü’ kisvesi altında ‘yanlış göstermek’ ve ‘hak ihlali’ yapıldığı gibi bir gerekçe sunmak, toplumumuzdaki tüm duyarlı vatandaşları ve bizleri derinden üzmüştür. Bu talihsiz karar, başta Türk Silahlı Kuvvetlerimiz ve Emniyet Güçlerimiz olmak üzere canları pahasına hain terör örgütleri ile mücadele eden tüm kurumlarımıza, milletimize ve kadim tarihimizin kurucu değerlerini yaşatma sorumluluğu olan akademi camiasına karşı büyük bir haksızlıktır. Hain terör örgütlerine karşı herhangi bir eleştiride bulunmaksızın terörle mücadele ettiği için devletini suçlayan açıklamalarda bulunmak dünyanın hiçbir ülkesinde ifade özgürlüğü olarak değerlendirilemez.
"‘Barış Bildirisi’ adı altındaki ayrılıkçı ve terörü meşru zemine yaymayı amaçlayan marjinal müsvedde, bilimin saygınlığını çarpıtan ve kamu yararını hiçe sayan kötü niyetli bir kara propagandanın ürünüdür. Bu had aşan hareketin devlet mekanizmaları ve kamu vicdanı nezdinde yargılanarak cezalandırılmasını ‘İfade Özgürlüğü’ kisvesi altında ‘yanlış göstermek’ ve ‘hak ihlali’ yapıldığı gibi bir gerekçe sunmak, toplumumuzdaki tüm duyarlı vatandaşları ve bizleri derinden üzmüştür. Bu talihsiz karar, başta Türk Silahlı Kuvvetlerimiz ve Emniyet Güçlerimiz olmak üzere canları pahasına hain terör örgütleri ile mücadele eden tüm kurumlarımıza, milletimize ve kadim tarihimizin kurucu değerlerini yaşatma sorumluluğu olan akademi camiasına karşı büyük bir haksızlıktır. Hain terör örgütlerine karşı herhangi bir eleştiride bulunmaksızın terörle mücadele ettiği için devletini suçlayan açıklamalarda bulunmak dünyanın hiçbir ülkesinde ifade özgürlüğü olarak değerlendirilemez.
Bayburt Üniversitesi olarak Türkiye Cumhuriyeti'nin toplumsal huzurunu, refahını, tarihini ve devlet geleneklerini göz ardı ederek atılan bu ve benzeri adımların karşısında olduğumuzu kamuoyuna saygıyla duyururuz.
BAYBURT ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ"
Anayasa mahkemesinin bu kararını kınıyorum,katılmıyorum...
Bunun izahı, SUR'da GEDİK açmaktır......!