Bayburt Valisi Ali Hamza Pehlivan, "Her alanda olduğu gibi bugün mühendislik alanında da kalıcı eserler ortaya koyma konusunun biraz daha derinlemesine analiz edilmesi gerektiğini düşünüyorum." dedi.
Vali Pehlivan, Bayburt Üniversitesince bu yıl 2. düzenlenen ve mühendislik alanındaki yenilikçi teknolojileri konu alan "Uluslararası Mühendislikte Yeni Teknolojiler Sempozyumunun (ICADET) açılışında yaptığı konuşmada, mühendisliğin insanlık tarihi kadar eski bir meslek olduğunu söyledi.
"Her alanda olduğu gibi bugün mühendislik alanında da kalıcı eserler ortaya koyma konusunun biraz daha derinlemesine analiz edilmesi gerektiğini düşünüyorum" diyen Pehlivan, "Geçmişte ki mühendislik harikalarından birisi Mısır pramitleridir. Bunu herkes böyle kabul eder. Aradan bin yıllar geçmiş olmasına rağmen hala onu hayranlıkla izleyip, onunla ilgili hala daha bir takım detayları keşfetmeye çalışırız." ifadelerini kullandı.
Pehlivan, günümüzde ulaşılan teknolojik imkanlarla görüntüsü itibariyle çok muazzam eserler ortaya konulduğunu dile getirdiği konuşmasında şunları kaydetti:
"Sanki bunlar içerisinde kalıcı olanlar bu projelerin içerisine duygu katılan projeler olduğunu düşünüyorum. Düşünce katılan, halka mesajı olan, sevgi katılan eserler olduğunu düşünüyorum. Yani tarihten bugüne kalan eserler içerisinde özellikle bizim Türk İslam eserlerinde penceresinin kenarındaki bir pervaza baktığınız zaman, çatısına baktığınız zaman, kapısına baktığınız zaman sanki hepsinde ayrı bir mesaj, ayrı bir duygu, ayrı bir düşünce ve birçok kişinin gönül dünyasına hitap eden bir takım izler olduğunu seziyorum."
Gelinen noktada kalıcı eser ortaya koyma konusunda hem çağın gerektirdiği sürat, hem de meslekler arasında yeterince işbirliği ve koordinasyonun sağlanamadığına dikkati çeken Vali Pehlivan, "Geçmisten bugüne kalan eserlerde olduğu gibi elli yıllık, yüz yıllık, iki yüz yıllık, üç yüz yıllık, bin yıllık eserler bundan sonra yapabilmeliyiz diye düşünüyorum. Buna hem zaman, hem mekan, hem imkan, hem teknoloji çok müsaittir diye inanıyorum. Bu konuların da bu sempozyumlar vesilesiyle de ele alındığını biliyorum ama bir kere daha bu sempozyumda da ele alınmasının iyi olacağına inanıyorum." ifadelerini kullandı.
Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Selçuk Coşkun ise konuşmasında eğitim kurumunun başındaki bir kişi olarak mühendislerden bir beklentilerinin olduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Mühendislerimiz bilgiyi üretiyorlar, on derece detaylı bilgiler üretiyorlar. Ancak bunların teknolojiye yansıması konusunda sanayici ve diğer kuruluşlarla bir kopukluk var. Bu kopukluğun belki bir bölümü öbür tarafa ait ise bir bölümü bize ait diye düşünüyorum. Şuan devletimizin bizden bir beklentisi var. O da mühendislikte üretilen bilginin teknolojiye dönüşmesini ve bu konuda akademiyanın katkısını bekliyorlar."
"Her alanda olduğu gibi bugün mühendislik alanında da kalıcı eserler ortaya koyma konusunun biraz daha derinlemesine analiz edilmesi gerektiğini düşünüyorum" diyen Pehlivan, "Geçmişte ki mühendislik harikalarından birisi Mısır pramitleridir. Bunu herkes böyle kabul eder. Aradan bin yıllar geçmiş olmasına rağmen hala onu hayranlıkla izleyip, onunla ilgili hala daha bir takım detayları keşfetmeye çalışırız." ifadelerini kullandı.
Pehlivan, günümüzde ulaşılan teknolojik imkanlarla görüntüsü itibariyle çok muazzam eserler ortaya konulduğunu dile getirdiği konuşmasında şunları kaydetti:
"Sanki bunlar içerisinde kalıcı olanlar bu projelerin içerisine duygu katılan projeler olduğunu düşünüyorum. Düşünce katılan, halka mesajı olan, sevgi katılan eserler olduğunu düşünüyorum. Yani tarihten bugüne kalan eserler içerisinde özellikle bizim Türk İslam eserlerinde penceresinin kenarındaki bir pervaza baktığınız zaman, çatısına baktığınız zaman, kapısına baktığınız zaman sanki hepsinde ayrı bir mesaj, ayrı bir duygu, ayrı bir düşünce ve birçok kişinin gönül dünyasına hitap eden bir takım izler olduğunu seziyorum."
Gelinen noktada kalıcı eser ortaya koyma konusunda hem çağın gerektirdiği sürat, hem de meslekler arasında yeterince işbirliği ve koordinasyonun sağlanamadığına dikkati çeken Vali Pehlivan, "Geçmisten bugüne kalan eserlerde olduğu gibi elli yıllık, yüz yıllık, iki yüz yıllık, üç yüz yıllık, bin yıllık eserler bundan sonra yapabilmeliyiz diye düşünüyorum. Buna hem zaman, hem mekan, hem imkan, hem teknoloji çok müsaittir diye inanıyorum. Bu konuların da bu sempozyumlar vesilesiyle de ele alındığını biliyorum ama bir kere daha bu sempozyumda da ele alınmasının iyi olacağına inanıyorum." ifadelerini kullandı.
Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Selçuk Coşkun ise konuşmasında eğitim kurumunun başındaki bir kişi olarak mühendislerden bir beklentilerinin olduğunu belirterek, şunları söyledi:"Mühendislerimiz bilgiyi üretiyorlar, on derece detaylı bilgiler üretiyorlar. Ancak bunların teknolojiye yansıması konusunda sanayici ve diğer kuruluşlarla bir kopukluk var. Bu kopukluğun belki bir bölümü öbür tarafa ait ise bir bölümü bize ait diye düşünüyorum. Şuan devletimizin bizden bir beklentisi var. O da mühendislikte üretilen bilginin teknolojiye dönüşmesini ve bu konuda akademiyanın katkısını bekliyorlar."
Belediye Başkanı Mete Memiş de konuşmasında yurt içi ve yurt dışından gelen misafirleri Bayburt'ta görmekten onur duyduğunu aktardı.
Bayburt Üniversitesi'nin ev sahipliğinde üç gün süreyle devam edecek sempozyuma yurt içi ve yurt dışından toplam 586 katılımcı yer alırken, 512 de bildiri sunulacak.
Bayburt Üniversitesi'nin ev sahipliğinde üç gün süreyle devam edecek sempozyuma yurt içi ve yurt dışından toplam 586 katılımcı yer alırken, 512 de bildiri sunulacak.
Sayın Bayburt Üniversitesi yönetimi sizin yaptığınız haksızlıklar yüzünden (öğretim elemanı alımlarında) bu diyarı terk edeceğim. Hakkımı kesinlikle helal etmiyorum. Ötede görüşürüz