Türk Edebiyat Dergisi, Yahya Akengin'i unutmadı

Türk Edebiyatı Dergisi, Ekim sayısının dosya konusunda şair ve yazar Yahya Akengin’i anlattı.

Türk Edebiyat Dergisi, Yahya Akengin'i unutmadı
Bayburt Postası - Türk Edebiyatı’nın önemli kalemlerinden Ahmet Kabaklı’nın 46 yıl önce kurduğu ve günümüzde halen aylık olarak yayınlanan Türk Edebiyat Dergisi, bu yıl 50. Sanat yılını Bayburtlu şair ve yazar Yahya Akengin’i dosya konusu olarak işledi.

Akengin’in sanatı ve eserlerinin incelendiği dergide İLESAM ve TÜRKSAV’daki hizmetleri, Türk Dünyası’na yönelik çalışmaları yer alıyor.

Ramazan Korkmaz’ın ‘Bir Yürek İnsanı: Yahya Akengin’, İsa Kocakaplan’ın ‘Beş Hikâye Bir Destan’, Azerbaycanlı yazar Anar’ın ‘Bayburtlu Yahya Bey’, Mehmet Nuri Yardım’ın ‘Ankara’nın İstanbul’a Bakan Dost Yüzü’, Zeynep Gözde Kozlu’nun ‘Soylu Hüzünler Peşinde Bir Romancı: Yahya Akengin’ ile İmdat Avşar’ın Akengin’le yaptığı ropörtajın yanı sıra Özcan Ünlü’nün Akengin’e ithaf ettiği ‘Bayburtlu Ardıç’ adlı şiiri yer alıyor.

Akengin, İmdat Avşar’a verdiği ropörtajda, “50 yıllık sanat hayatınızın arka planında, belki de eserleriniin anavatanı olan, çocukluk ve gençlik yıllarınız duruyor. Doğduğunuz topraklardan, boy verip büyüdüğünüz, çocukluk be gençlik yollarınızı şekillendiren coğrafyadan bahseder misiniz? sorusuna verdiği cevapta, “Bu belki değil tamamen doğru bir tespit. Ben de galiba romanlarımın birinde “İnsanın ana vatanı çocukluğudur” ifadesine yer vermişimdir. Doğup büyüdüğüm yer Bayburt, Karadeniz Bölgesi ile Doğu Anadolu Bölgesi arasında, bir başka adlandırmayla Zigana ile Kop Geçitleri arasında, hem coğrafyanın hem kültürün bir ara kesitidir.

Başka türlü söylemek istersem, gurbete çıkılan ve gurbetten dönülen yerdir. Gün olmuş, düşman işgalinden dolayı, zaman olmuş geçim uğruna göçlerin olduğu bir diyar. Bayburtlu Zihni’nin;

Vardım ki yurdumdan ayağ göçürmüş
Yavru gitmiş ıssız kalmış otağı

Mısralarıyla başlayan ünlü koşmasındaki özlemlerin yurdudur. Zihni’nin o koşması işgal acılarını anlatmaya yöneliktir. Gün gelecek ben de bir göç şiirinde;

Cemreler düşmeyen bir yayladan
İkinci göçün kervanı mı bu?

Diyerek geçim uğruna çıkılan gurbeti anlatmaya çalışacaktım.

Bununla beraber Bayburt’ta tasavvuf kültürünün de kökleri derindir. Ruhlar aleminden dünyaya yapılan göçle dünya gurbetinin duygusu özdeşleşir. Böyle bir damardan Bayburtlu İrşadi, Ağlar Baba ve Celali gibi şairler boy verir. Abdülhak Hamit’in deyişiyle; “Bu yerlerde doğan biri şair olmak pek tabiidir.”

Öte yandan Akengin, 50. sanat yılı dolayısıy Bayburt Üniversitesi'nce düzenlenen bir panelle de anılmıştı. 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
ahmet ak 5 yıl önce

hoa ahmet yesevi-haı bektaş veli"soyu boyu"hz.ali.oğlu muhammet hanefi(el-kebir),,,
türbesi balca bayburtta.