'Sana Seni Anlattım' okuyucuyla buluştu

'Sana Seni Anlattım' okuyucuyla buluştu...

'Sana Seni Anlattım' okuyucuyla buluştu
Bayburt Postası - Tıp doktoru Yunus Emre Purut, edebiyat dünyasına 'Sana Seni Anlattım' adlı şiir kitabı ile ilk adımı attı. Purut, kitabının imza günü ise memleketi Bayburt'ta düzenledi.

Sokak Kitapları Yayınları'ndan 2015 Mart ayında okuyucuyla buluşan 'Sana Seni Anlattım' adlı şiir kitabının imza gününü Bayburt'ta ailesine ait Purut Kitabevi'nde sevenleri ile buluşan Purut, "Ben baba mesleği itibariyle kitaplarla iç içe büyüdüm. Kitaplarla dostluğum çok küçük yaşlarda başladı. Sonrasında tıp eğitimi aldım ama edebiyata ve kitaba olan ilgim hiç eksilmedi. Ve şimdi ilk kitabımı okuyucularla buluşturmanın mutluluğunu yaşıyorum" dedi. 

İmza gününe gösterilen ilgiden dolayı teşekkür eden Purut, şunları söyledi: 

"Hayatımın her anında desteğini hep yanımda hissettiğim aileme ve özellikle babama çok teşekkür etmek istiyorum. Bu imza gününde beni yalnız bırakmayan eş ve dost, hemşerilerime ayrıca teşekkür ediyorum. Bayburt’un kültürel faaliyetlerine katkı sundumsa ne mutlu bana. Yoğun ilgiden dolayı herkese teşekkür ediyorum."  

35 şiirin yer aldığı kitaba ismini de veren 'Sana Seni Anlattım' şiiri şöyle:

"Kabullendiğimde, yüzünü gözlerimden çıkaramadığımı,
Ve dokunduğunda, garip dediğin parmaklarınla yüzüme
Hep kuruyan ellerini,
Hep çatlayan dudaklarını öpüp ıslatmak isterdim.

Her daim durmaksızın üşüyen ayaklarını ısıtmak,
Kollarımla sarılıp; tarifsiz kokuna sığınmak,
Uyanınca, gülümsemene tanık olmak isterdim.
Sen miydin imkansız; ben mi hayalperesttim?

Bu kez; yani ilk kez ait olmak,
Sadece sana ait olmak ve sana;
Hem de sadece sana sahip olmak oldu derdim.
Ben ki, yıllarca bu nasıl olabilir ki derdim...
Bazen yanında yaşadıklarının eskisi kadar,
                  önemi yoktur;

Bazense yaşlanmak istediklerin yanında yok!
Bak; bunu da, senden öğrendim.

Neden denir şimdi bilemiyorum ki sana
Gel yanımda kal desem gücün yetmez korkarsın.
Hadi git, mutlu ol desem; bilirim bensizken ağlarsın.
Sonra duyguların gibi gözyaşlarını da saklarsın.
Beni karşında görüp başkasının omzuna yüzünü
nasıl saklarsın?
Bilmez misin başkaları varken, sen bana haramsın!
Beni çok mu güçlü sanırsın?
Kıyamadığım; sana dair bu tufana,
Nasıl sessiz kalırsın?

Yasağım sana; sen de öyle yasaksın
Başkası için kendini üzecek kadar asil,
Beni başkasının yapacak kadar da korkaksın!
Kendince vasat belki, başkalarınca standart;
bende kalsın.
Ne cesaret, senin yerini içimde kimler alsın?
İsterdim ki soluksuz her an seninle yaşansın...
Bildiğim tüm doğruları;
Ardına saklandığım tabularımı yıkansın.
Sonunda sen yoksan; bildiğim tüm yollar tıkansın!

Çıkışı olamayan bildiğim tek yönüm
Söyle bu muydu bize son sözün?
Dilini durduramaz mı hislerin ya da 
hükmedemez mi özün?
Arafa bile razıyken,
En dip mi olur hep çözümün?

Ela gözlerinle bana veda ederken,
İçimden kopanları bilsen hayret ederdin.
Sussaydın; öyle bir çığlıktı ki, bu şehrin
   en kayıp köşesinden kopan 
İtaat ederdin...

Sen kış çocuğu hiç mi doğmaz güneş gününe?
Gitsem şimdi, kimler ortak olacak hüznüne?
Ya yüzünü çek al gözlerimin önünden,
Ya mutlu ol deme bana;
Haksızlık edersin yaşanılanların tümüne...

Var mıdır örnekleri bir yerlerde sevdaların hâlâ;
Masal gibi hani; sebepsiz ve ölümüne.
Ya da kötü biten romanların inan gibi
       en son bölümüne...

Kocaman sandığın, küçücük ellerinle dokununca
    duran zamana bu haykırış!
Ne fark eder şimdi?
İster isyan dersin; istersen yakarış... 


 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.