Bayburt Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe Bölümü Doktor Öğretim Üyesi Memet Kuzey, “Dirse Han Oğlu Boğaç Han Destanını Beyan Eder Hanım Hey Hikayesi” hikayesi üzerine yaptığı sunumda, kelimelerin anlamları üzerinde durdu.
Türk devlet geleneğinin Orhun Yazıtları’ndan itibaren geliştirilerek halen sürdüğünü dile getiren Kuzey, ‘İç Oğuz’ ve ‘Dış Oğuz’ tabirlerinin günümüzde merkez ve taşra olarak devam ettiğini belirtti. Kuzey, “Biz Ankara’ya merkez teşkilat deriz, diğerlerine de taşra deriz. Bu merkez ve taşra bize Oğuz atamızdan kalan bir ibaredir. İç Oğuz ve Dış Oğuz (Taş Oğuz). İç Oğuz yani Bayındır Han devleti yönetir. Ona bağlı olan diğer boyların beylerin olduğu yerlerde bizim Dış Oğuzumuzdur, taşradır” dedi.
Dede Korkut Hikayeleri’nde geçen “Boyunu topla aç görsen doyur, çıplak görsen donat” ifadelerinin bugün yaşayan ‘Devlet Baba’ geleneğinin bir örneği olduğunu ifade eden Kuzey, Türklerin ilk yazıları olarak bilinen Orhun Abideleri’nden de örnekler verdiği sunumunda, “Türk toplumunun temel taşı aile olarak görülmüş, aileler bir araya gelerek boyları meydana getirmiş, boyun menfaatini gözetmek ve boyunu doyurmak ise beyin görevi kabul edilmiş. Orhun Yazıtları’nda Bilge Kağan diyor ya, “‘Aç milletimi doyurdum, çıplak milletimi giyindirdim’. Biz de devlet babanın görevi çıplak olanı giydirmek, aç olan milletini doyurmak ve diğer milletlere göre daha iyi duruma getirmek devletin görevidir. Bizim kültürümüzde böyledir” şeklinde konuştu.
Dede Korkut Hikâyeleri’nde sır
Kültür sohbetlerinin bir diğer sunumunu gazeteci Murat Okutmuş yaptı. Dede Korkut hikâyelerinde verilen öğütler üzerine bir sunum yapan Okutmuş, hikayelerin ölmez metinler olduğunu ifade etti.
Dede Korkut’un mezarının Bayburt’ta oluşu üzerine bilgiler paylaşan Okutmuş, Korkut Ata hikâyelerinin Bayburt’ta halen değişik varyantlarının anlatıldığını aktardı.
12 hikayeden birkaç örnek vererek, hikâyelerdeki asıl sırlardan bahseden Okutmuş, Tepegöz, Deli Dumrul ve Bayburt’ta geçen Bamsı Beyrek Hikayesi’ne değindi.
Bamsı Beyrek’in hikayelerdeki tek ölen kahraman olduğunu aktaran Okutmuş, bu hikayedeki verilmek istenen mesajın ‘söz vermek’ üzerine olduğunu belirtti. Bamsı Beyrek’in Banu Çiçek’le evlendiği en mutlu gününde öldürülüşünü Beyrek’in önceden verdiği bir sözü tutmadığından kaynaklandığını söyleyen Okutmuş, "Dede Korkut ‘verilen söz yerine getirilir’ düsturunu Türk boyuna bu şekilde aktarır” dedi.
Deli Dumrul hikâyesinde ise, sevginin gücünün önemine değinildiğini söyleyen Okutmuş, Prof. Dr. Orhan Şaik Gökyay, Prof. Dr. Kemal Abdulla ve Bayburt Postası Kurucusu ve Dede Korkut’un mezarını Bayburt’a mal eden Gazeteci Osman Okutmuş’tan alıntılar yaptığı sunumunda, Bayburt’un Dede Korkut coğrafyasının en asil parçalarından biri olduğunu ve hikâyelerin evrensel mesajları ile sadece Türk Milleti’ne değil tüm dünya milletlerine iyiliğe ve sevgiye dair mesajlar verdiğini aktardı.
Bayburt Tarih-Kültür ve Edebiyat Derneği Başkanı Fatih Dündar, Kuzey ve Okutmuş’a sunumlarından dolayı teşekkür ederek, teşekkür belgesi verdi.
YAZININ DEVAMI sanatsal faaliyetler ile Bayburt un tanıtımı yapılıp Türk ve Dünya sinemasına sponsorluğunu Kültür Bakanlığının,UNESCO nun ve diğer sponsorlar ulusal uluslararası firmaları da katarak,çok iyi senaryolar ile film çekimi hem Bayburt ta çekilir ve ayrıca galası da Bayburt ta yapılabilir.Bu çalışma çok kısa bir sürede yapılmalı, Bayburt -Çaykara arası tünel açılmış,TREN yolu projesi yapımı için yetkililerin ikna edilerek TREN in gelmesinin sağlanması(fabrikalar kurulup Trabzon limanına yükler taşınıp)Bayburt DEDE KORKUT Üniversitesi proje ve bilim adamı yetiştiren yer haline gelmiş, hayvancılıkta gelişmiş ve ürünlerindeki imalat artışı almış başını gitmiş,Kale ile şehir bütünleşmiş,Ulu cami ile saat kule arası tarihi mekanlar ortaya çıkmış,Çoruh ile bütünleşmiş,Kayış kırandan itibaren Demirözü yolundaki Üniversite civarını takiben Aslan dağının ön veya arka kısmından geçen yeni çevre yolu projelendirilmiş ve bu başarının adımları BAYDER tarafından atılmasını umuyorum.