"Bayburt’u anlatacağız, o toprakların insanlarıyla"

Fotoğrafçı Engin Kaban ile ‘40 fotoğraf, üzerine yazılar’ başlıklı proje üzerine konuştuk...

"Bayburt’u anlatacağız, o toprakların insanlarıyla"
“Bayburt’u anlatacağız, o toprakların insanlarıyla” diyor Engin Kaban.

“40 fotoğraf, elbet yeterli değil. Lakin izleyende, merak ve ilgi uyandırsın, Bayburt'un büyük ve derin öyküsüne dikkat çeksin, bir tat, bir iz bıraksın ve bir farkındalık yaratsın istiyoruz. Öte yandan görüntüler üzerine yazanlar/yazılanlar ise; hem fotoğrafların söyleyemediklerini söyleyecek hem de projenin kayda değer kıymeti ve çalışmanın bir başka zenginliği olacak. Çünkü bir şehrin görsel belleği ne kadar değerli ise, düşünsel belleği de bir o kadar değerli.” diye de ekliyor.

Kendi tanımı ile fotoğrafçı, gazeteci, yazar, eğitmen ve aktivist Engin Kaban, aynı zamanda Bayburt Postası’nın zaman zaman mutfağında da yer alan yazarlarından. Kaban ile ‘40 fotoğraf, üzerine yazılar’ başlıklı proje üzerine konuştuk.

-Söze projeden başlayalım, nedir ‘40 fotoğraf, üzerine yazılar’?
-’40 fotoğraf, üzerine yazılar’, fotoğraf ve yazı disiplinini bir araya getiren ve konusu Bayburt olan alternatif bir proje. Neden alternatif, çünkü öncelikle fotoğrafın yanı sıra, düşünsel bir bellek oluşturmayı da amaçlıyor. Diğer yandan katılımcıların görüş ve önerileri ile şekilleniyor. Tabi ki ana hedefimiz, öncelikle Bayburt’u anlatmak. Arşivimden seçtiğim ve 30 yıllık bir çalışmadan süzülmüş fotoğraflar üzerine; eli kalem tutan, söz ustası, yazmayı seven, edebiyatla haşır neşir insanların düşünceleri, yani yazdıklarıyla Bayburt’u anlatmaya, tanıtmaya çalışacağız. Seçkinci olmayan kolektif projemiz hiçbir sınırlayıcı unsur taşımıyor ve herkese açık. Ve katılmayı taahhüt etmiş kişilere 40 fotoğraf ulaştırılması ile ilk adımını attı. Yeri gelmişken, onlara bir kez daha teşekkür etmek istiyorum.Çünkü onlar asıl olarak projenin hem sahipleri hem de yaratıcıları. Daha sonra katılımcılar bu fotoğraflar üzerine istedikleri biçimde anılarını, gözlemlerini veya hislerini kaleme alacaklar. Tüm fotoğraflar için bir şeyler yazma zorunluluğu yok. Herkes istediği kadar fotoğrafa, istediği türden bir metinle, bu bir şiir, mani, dörtlük, koşma, öykü, deneme, hatırat olabilir ki, düşüncelerini aktaracak. Sonra tüm bu metinler bir araya getirilip, işinin ehli grafikerler eliyle yayına hazırlanacak.

-Anlaşılan hedefleriniz arasında projeyi kitaplaştırmak var. Peki, başka hedefleriniz de var mı?
-Var elbet. Ancak öncelikle hedefimiz yarına kalacak ve örnek teşkil edecek prestijli bir kitap hazırlamak. Diğer yandan çalışmamızdan sergi ve gösteri hazırlamak ve bunu Bayburt’la ilişkili çeşitli mecralarda sunmak da hedeflerimiz arasında.

-Projenin amaç ve kapsamını biraz açar mısınız?
-Amacımız, oryantalist ve biçimci anlayışla üretilmiş, içerikten yoksun ve yüzeysel kayıtların aksine, belgesel niteliği de olan 40 fotoğraf üzerinden o toprakların özneleri, asıl sahipleri ile Bayburt’u anlatmak. Bunun yanı sıra bir bellek oluşturmak. Belleği olmayan, belleğini yitiren bir toplumun değerlerini de yitireceği ve zaman içinde yok olmaya yüz tutacağı, insanlık tarihinden tecrübeyle sabit. Öte yandan ortaya çıkacak kitap ve sergi, izleyende merak ve ilgi uyandırsın, Bayburt'un büyük ve derin öyküsüne dikkat çeksin, bir tat, bir iz bıraksın ve bir farkındalık yaratsın istiyoruz. Bayburt’un panoramasını çizen görüntüler üzerine yazanlar/yazılanlar ise; fotoğrafların kimi zaman söyleyemediğini söyleyecek, aynı zamanda projenin kayda değer kıymeti ve çalışmanın bir başka zenginliği olacak. Çünkü bir şehrin görsel belleği ne kadar değerli ise, düşünsel belleği de bir o kadar değerli. Aynı zamanda bu biteviye hayatın içinde birçok şeyin yok olmasına, yitip gitmesine inat; onca birikimin, onca güzel ve derin sözün, görüşün, duygunun; nitelikli bir çalışmaya dönüşecek olması, ayrıca anlamlı olacak... Bunun yanı sıra projemiz, Bayburt’u ve değerlerini kamuoyuna duyurmak, benzer projelere ilgi ve duyarlılığı artırmak, fotoğraf ve diğer disiplinleri bir araya getirmek, onları kalıcı hale dönüştürmek, gelecek kuşaklara aktarmak, kültür ve sanatın gelişmesine katkıda bulunmak gibi çeşitli hususları da amaçlıyor. Metin sahipleri doğup büyüdükleri, soluyup tanıklık ettikleri coğrafyayı içeriden anlatan insanlar olacak.

-Peki, 40 fotoğraf Bayburt’u anlatmaya yeterli olacak mı?
-Elbet yeterli olmayacak. Ama metinler, bu soruyu önemli ölçüde bertaraf edecek. Dahası bu yeterlilik meselesi nereden ve nasıl baktığınıza bağlı olarak değişebilir. Öyle ki, dünyanın en saygın dergilerinden National Geographic, usta fotoğrafçı Reza’nın gözünden Türkiye’yi, 19 fotoğrafla anlatmıştı. Tabi içinde sayfalar dolusu metin de yer alıyordu. Bizim çalışmamızda da epeyce metin olacak. O metinlerin sahipleri ise, doğup büyüdükleri, soludukları ve tanıklık ettikleri coğrafyayı içeriden anlatan insanlar olacak. İşte bu yanıyla çalışmamız, çok anlamlı ve değerli olacak. İnsanların neler hissettiği, memleketini nasıl gördüğü ve hakkında ne düşündüğü kayıt altına alınacak. Ve çok eksik olan, düşünsel belleğimiz bir nebze oluşturulmuş olacak.

-Bu projeye yalnızca Bayburtlular mı katılabilir?
-Genel olarak evet. Ama özelde Bayburt’ta yaşayan veya uzun zamandır Bayburt’ta kalmış, bir biçimde Bayburt ile ilişkisi olan insanlarda katılabilir elbette. 

-Seçtiğiniz fotoğrafların bir kısmını daha önce görmüştük. Fotoğraf seçerken nelere dikkat ettiniz?
-Söylediğim gibi bu fotoğraflar, yaklaşık 30 yıldır süren dokümanter çalışmamdan harmanlandı. Projede, 30 yıl öncesine ait fotoğraflar da var, yakın geçmişe ve bugüne dair fotoğraflar da. Kronolojik olmasına özen gösterdim. Bu aynı zamanda, Bayburt’ta ne gibi değişim ve dönüşümlerin olduğunu da ortaya koyuyor. Keza içinde, daha çok insan öğesinin veya izlerinin olduğu fotoğrafları seçmeye çalışarak, hayata daha yakın ve hayatla daha çok karşılığı olmasına özen gösterdim.

-Sergi ve özellikle de kitap maliyetli bir iş. Bu hususu nasıl çözeceksiniz?
-Gerçi henüz yolun başındayız, ama kısa zamanda o konunun çözülmesi gerekiyor. Öncelikle kamu kuruluşlarından destek isteyeceğiz. Belediye, valilik, kalkınma ajansları, dernekler, sivil toplum örgütleri olabilir. Veya projenin 30’a yakın katılımcısı, başka deyişle söz sahibi var. Bir uzlaşma ve herkesin çabası ile bu konunun üstesinden geleceğimize inanıyorum.

-Son olarak neler eklemek istersiniz?
-Son olarak şunları söyleyebilirim. Yalnızca Bayburt’u dert edinen, Bayburt için çırpınan çalışmamız çok açıdan hayli önem arz ediyor. Ve birçok insanın emeği, birikimi ve çabasıyla oluşacak. Dolayısı ile iyi bir çalışma yürüttüğümüz ve ortaya iyi şeylerin çıkacağına inanıyor, şimdiden emeği ve katkısı olan veya olacak herkese ve Bayburt Postası’na bu olanağı verdiği için tüm proje yürütücüleri adına teşekkür etmek istiyorum.

-Biz de sizlere teşekkür ediyoruz. Kolay gelsin.

*'40 fotoğraf, üzerine yazılar’ projesine katılmak için lütfen tıklayınız…


Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.