“Ramazan Gülsün, Bayburt gülsün!”

O da tıpkı, yetiştiği toprakların insanları gibi “taş”a aşık. Tıpkı; çevresinde ki büyükleri gibi Bayburt taşı ile iştigal. Onların mesleği taşa ruh vermek; taşı okşamak ve incitmeden biraz şekil vermek… 1971 doğumlu Ramazan Gülsün, Bayburt’un Tepetarla köyünden, namı diğer taş ustalarıyla ünlü Garaver’den… Başta Kop Şehitleri Anıtı ve Tarihi Saat Kulesi olmak üzere bizi biz yapan tarihi mirasımız onun ellerinde biraz küçülüyor ama ruhunu kaybetmiyor… O koca ve o tarihi sayfalara sığmayan eserler; Ramazan ve onun gibi meraklıları sayesinde, coşkusuyla sanki yerinden sökülüyor ve evimizin, işyerimizin en güzel köşelerine kuruluyor!

“Ramazan Gülsün, Bayburt gülsün!”

O da tıpkı, yetiştiği toprakların insanları gibi “taş”a aşık. Tıpkı; çevresinde ki büyükleri gibi Bayburt taşı ile iştigal. Onların mesleği taşa ruh vermek; taşı okşamak ve incitmeden biraz şekil vermek… 1971 doğumlu Ramazan Gülsün, Bayburt’un Tepetarla köyünden, namı diğer taş ustalarıyla ünlü Garaver’den… Başta Kop Şehitleri Anıtı ve Tarihi Saat Kulesi olmak üzere bizi biz yapan tarihi mirasımız onun ellerinde biraz küçülüyor ama ruhunu kaybetmiyor… O koca ve o tarihi sayfalara sığmayan eserler; Ramazan ve onun gibi meraklıları sayesinde, coşkusuyla sanki yerinden sökülüyor ve evimizin, işyerimizin en güzel köşelerine kuruluyor!

Aslında çok büyük bir açığı kapatıyor Ramazan Gülsün. Kendisiyle yaptığımız söyleşinin satır aralarında ne demek istediğimizi daha iyi anlayacaksınız. Bu değerlerin, yani sayıları az olan taş ustalarının ürettiği değerlere sahip çıkmalıyız. Çıkmalıyız ki, moda söylemle Ramazan Gülsün, Bayburt gülsün, Bayburt taşı gülsün!

-Tepetarla köyümüz zaten taş ustaları ile ünlü. Anladığımız kadarıyla sizde bu gelenekten geliyorsunuz?
- Haklısınız Tepetarla, yani Garaver diyince insanların aklına gelen ilk şey taş ustalığı oluyor. Evet, bizimki de dededen gelen bir meslek. Taş ustası sayılırız.

- Ne kadar zamandır taşla uğraşıyorsun?
- Sanırım 25 yıl oldu. Taş ustası Türkiye’nin bir çok bölgesinde çalıştım. Bir çok eserin onarımında, yapımında bulundum. Tarihi eser onarımları için kurulan bir çok ekibe bende dahildim.

 

 

 

 

 

 

 

 

- Ama sizi artık daha çok bu büyük eserlerin minyatürü ile uğraşırken görüyoruz. Nerden merak saldınız minyatür çalışmalara?
- Aslında çocukluğumdan beri minyatüre ilgim var. Aile büyüklerimin yaptığı iş olsa gerek, onlara özenip küçüklerini yapmaya çalışmakla başladım aslında. Çok küçükken ahşaplada ilgiliydim, mesela ahşaptan camii yapardım. Özellikle uzun kış geceleri, bu mesleğe iyice merak sarmamı sağladı. Köy konağında oturur, gece yarılarına kadar bu ince işçilikle uğraşırdım. Ahşapla başlayan merakım sonradan taş işlemeciliğine dönüştü. 1987’de gurbette İlk olarak 1987 yılında, gurbetteyken Nevşehir taşından küllük yaptım. Son yıllarda ise sadece Bayburt’a öz tarihi yapılara yöneldim. Daha çok bizim eserlerin minyatürü üzerinde çalışıyorum.

- En çok hangi eserler üzerinde çalışıyorsun?
- Başta Kop Şehitleri Anıtı… Daha sonra Şehit Osman Türbeleri, Şair Zihni Anıtı, Yakutiye Camii, Saat Kulesi, Sanayi Camii, Dede Korkut Türbesi ve Çanakkale Şehitleri Anıtı.

- Bayburt Kalesi’ni saymadınız, zor olsa gerek?
- Evet… Yapmaya çalıştım aslında ama istediğim gibi olmadı. Tabi, Bayburt Kalesi oldukça  zor. Parça olarak değil de, bir bütün olarak yapılabilir diye düşünüyorum. Ama Bayburt Kalesi’nin minyatürü hep aklımda, uzun bir çalışma olacak ama yakında başlayacağım ve kalemiz için özel çalışacağım.

- Çalışmalarınız arasında kaderine terkedilmiş ve Bayburt’umuz için çok önemli bir Selçuklu eseri olan Korgan Köprüsünü de görmek isterdik…
- Minyatür konusunda ilk ciddi çalışmamı Tarihi Saat Kulesi’ni yaparak başladım. Zamanla, çeşitli tavsiyeler üzerine alanımı genişlettim. Mesela Korgan Köprüsü, şimdi siz söylediniz, hemen heyecanlandım. Mutlaka yapmamız gerek. Bundan sonraki çalışmalarımız arasında bu köprümüzde olacak. Yine “Taş Mağazaları” yapmamızı isteyenler oldu. Bizimki bir nevi tarihi değerlerimize olan ilgiyi artırmak ve elimizden ne kadar gelirse bu eserlerimize dikkat çekmek…

 

 

 

 

 

 

 

 

- Daha çok hangi eser için sipariş alıyorsunuz? Ve yaptığınız eserler arasında, en çok uğraştıran, en çok zaman alan hangi eser?
- En çok Tarihi Saat Kulesi’nin minyatürü zamanımı alıyor. Ama ona da talep çok olduğu için yapım sürecini bir hayli geliştirdim. En çok talep aldığım eserler ise Kop Şehitleri Anıtı ve Saat Kulesi.

- Doğal olarak minyatür çalışmalarında Bayburt Taşı kullanıyorsun. Peki tercih ettiğin bir bölge var mı? Yani, Bayburt taşının minyatür için uygun olanını araştırdınız mı?
- Yüksek Okul bölgesinde bir taş ocağımız var. Kullandığım taşları o ocaktan temin ediyorum. İşlenebilirliği en kolay olan, bizler için en ideal olan anlamına geliyor.

- Siparişleri merak ediyoruz, en çok nereden talep var? Kişi, şahıs veya kurum? Bayburt içi veya gurbetten?
- Şu ana kadar Belediye, Milli Eğitim Müdürlüğü ve Bayburt Öğretmenevi’nden çeşitli istekler oldu. Şahıs olarak daha çok sipariş alıyorum tabi ki. Bayburt dışındaki derneklerde minyatüre ilgili ve zaman zaman sipariş istekler alıyorum.

- Mesela, şu an üzerinde çalıştığın eserlerden örnekler verebilir misin?
- Sıcağı sıcağına söyleyeyim. 10-18 Temmuz tarihleri arasında Bayburt Üniversitesi, Bayburt Belediyesi, Ticaret ve Sanayi Odası ve Mermerciler Derneği tarafından ortaklaşa düzenlenen 1. Ulusal Bayburt Doğal Taş Tasarım Yarışması var. Yarışma için hazırlanıyorum.  

- Bu bir hobi… Ama umarız mesleğe dönüşür ve büyük bir üretim alanına dönüşür. Peki, asıl işiniz nedir?
- Evet. Taş işlemeciliğini ve minyatürü boş zamanlarımda yapıyorum. İmam Hatip Lisesi’ne temizlik hizmeti şirkette çalışıyorum. Minyatür eserleri Bayburt Belediyesi bünyesinde yapmak gibi bazı görüşmeler oldu. Ama tam olarak netleşmiş bir şey yok! Böyle bir şey gelişir ve olursa, seve seve işin içinde olmak isterim.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

- Yaptığınız minyatür eserlerin sayısını hatırlıyor musunuz?
- Aşağı yukarı 500 kadar minyatür çalışmam oldu.

- Sizden başka, etrafınızda minyatür çalışma yapan ustalar var mı?
- Bildiğim kadarıyla bu işi yapan birkaç kişi daha var. Ben kesinlikle meraklılarına tavsiye ederim. Kahvelerde o kadar işsiz gencimiz var ki, gelsinler bu işi gönül verip, yapsınlar. Geliştirsinler kendilerini.

- Peki, maddi olarak getirisi nasıl?
- Bu işte en son maddiyatı düşündüm. El işçiliğini düşünürsek, kazancı iyi. Ama sonuçta tek başıma ilgileniyorum. Siparişler ne kadar çok olursa olsun, üretim kapasitesi sınırlı. Ama elimden geldiğince her siparişi yetiştirmeye çalışıyorum.

- Belki çalışma alanının oluşturulması ve kurulabilecek bir ekiple daha da geniş kesimlere hitap edebilme şansı yakalayabilirsiniz!
- Evet, kesinlikle. Şimdilik bu anlamda özel bir çalışma alanım yok ama evimin çatı katını atölye olarak dizayn ettim. Burada çalışıyorum.

- Bizler çalışmalarınızdan büyük zevk aldık, hatta birkaç minyatür eseriniz Bayburt Postası’nı süslüyor… Umarız ve dileriz ki; Bayburt taşı ve Bayburt’un tarihi yapıları, bu minyatürler eşliğinde daha da güzel günler görsün…
- Bayburt Postası'na çok özel bir teşekkürüm var. İlk yaptığım minyatürler, 2007 yılında Bayburt Postası Gazetesi'nin katkılarıyla Abdulcelil Kahveci'nin açmış olduğu 18 Mart Çanakkale Şehitleri ve Kop Şehitleri fotoğraf sergisinde sergilendi. O günden sonra biraz daha değişti fikirlerimiz. Bunun için Bayburt Postası'na teşekkür ediyor, yayın hayatınızda başarılar diliyorum.  

Not: Ramazan Gülsün’e ulaşabilir, ürettiği minyatür eserler hakkında daha geniş bilgiye sahip olabilir, sipariş verebilirsiniz. Telefon: 0 536 511 86 93.

 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.