Kop Dağı'na butik otel yapabilirsiniz!

Hükümet, yaylaları birbirine bağlayan yollar yapmak ve düzgün bir yapılaşma için yeni bir kanun hazırlıyor. Yaylaların, imara açılmasını sağlayan yasal düzenlemeye göre; yöresel butik oteller, konaklama tesisleri ve yayladan yaylaya yollar yapılabilecek. Bu sayede bölgeye gelen turist, şehirlere inmeden sadece yayla turizmi yapabilecek... Başta yaylalarıyla ünlü Karadeniz Bölgesi olmak üzere Türkiye’nin birbirinden güzel yaylalarını turizme açmaya yönelik hazırlanan yasal düzenleme, Bayburt'u ne kadar etkileyecek? Diğer bir ifadeyle turizm için aranan yaz-kış iklim koşullarına tümüyle sahip olan Bayburt, turizm sektörünün ilgi odağı olabilecek mi? 

Kop Dağı'na butik otel yapabilirsiniz!

Hükümet, yaylaları birbirine bağlayan yollar yapmak ve düzgün bir yapılaşma için yeni bir kanun hazırlıyor. Yaylaların, imara açılmasını sağlayan yasal düzenlemeye göre; yöresel butik oteller, konaklama tesisleri ve yayladan yaylaya yollar yapılabilecek. Bu sayede bölgeye gelen turist, şehirlere inmeden sadece yayla turizmi yapabilecek... Başta yaylalarıyla ünlü Karadeniz Bölgesi olmak üzere Türkiye’nin birbirinden güzel yaylalarını turizme açmaya yönelik hazırlanan yasal düzenleme, Bayburt'u ne kadar etkileyecek? Diğer bir ifadeyle turizm için aranan yaz-kış iklim koşullarına tümüyle sahip olan Bayburt, turizm sektörünün ilgi odağı olabilecek mi? 

Hükümetin, yaylaların turizme açılması ve çarpık yapılaşmanın önüne geçmek için hazırladığı yasal düzenlemeye göre; bölgeye has yapılar inşa edilecek ve Karadeniz’de şehirlere inmeden seyahat edebilmek için yaylaları birbirine bağlayacak yollar yapılacak. Turizmi çeşitlendirmek ve 12 aya yaymak amacını içeren yasal düzenlemeye göre, yayla turizmini geliştirmek için şimdiden harekete geçiliyor.

Özlem Doğaner’in kaleminden…

Hükümet, yaylaların imara açılması için yasal düzenleme hazırlıyor. Bu düzenleme “Kıyı Kanununda Değişiklik Yapılmasını Öngören Kanun Tasarısı” içinde yer alacak. Öncelikle yaylaların tespit edilmesi için bir komisyon oluşturulacak. Çevre ve Orman Bakanlığı, Tarım Bakanlığı, Bayındırlık Bakanlığı, valilikler, il özel idareleri gibi yerel yönetimlerden oluşturulacak komisyon, önce yaylaları tespit edecek. Bu bölgelerde 150 metrekare büyüklüğüne kadar yapılaşma sağlanacak. Bu yapıların alt katında 75 metrekare bodrum alanı da olabilecek. Böylece çarpık yapılaşma yerine düzenli bir oluşum sağlanacak. Bu yolla yaylalarda yöresel özelliklerden giderek uzaklaşan yapılaşmanın önüne geçilmesi amaçlanıyor. Yöresel mimari korunmaya çalışılacak. Kaçak yapılaşmaya ceza getirilecek. Kanun, seçimlerden sonra Meclis gündemine getirilecek.

Bu arada, yayla turizmi süresinin uzatılmasını amaçlayan Karadeniz yaylalarını birleştirme projesi doğrultusunda, Ordu-Artvin arasındaki yaylaları birleştirilecek. Valiliklerle işbirliği içinde yürütülen proje, Ordu’dan başlayarak Giresun, Trabzon, Gümüşhane’nin kuzeyi, Rize ve Artvin arasındaki yaylaların birleştirilmesini kapsıyor.

Yollar birleştirilecek…

Yaylaların birleştirilmesi projesinin bir amacı da Doğu Karadeniz’de hizmet sektörünün önünü açmak. Yolların birleştirilmesiyle turistler, bir yaylayı günübirlik gezmek yerine yöredeki bütün yaylaları gezme ve oralarda konaklama fırsatı bulacak. Yaylaların birleştirilmesi yayla turizmini geliştirecek. Buna bağlı olarak yeni istihdam imkanı doğacak.

Özel sektörün butik oteller yapması teşvik edilecek. Hangi yaylanın özelliği neyse yamaç paraşütü, trekking, orada üretilen ürünler bu otellerin konseptinde yer alacak. Bölgeye yönelik turizm sektörü temsilcileri ve inşaat sektörünün önde gelen şirketleri tarafından şimdiden projeler oluşturuluyor.

Bayburt'un da yer aldığı DOKAP'ın önemi artıyor...

Bu dönemde Ordu, Giresun, Gümüşhane, Bayburt, Trabzon, Rize ve Artvin illerini kapsayan Doğu Karadeniz Bölgesel Kalkınma Planı (DOKAP) turizm odaklı olarak yeniden yapılandırılıyor. 5 il, 71 ilçe ve 92 bucaktan oluşan planlama bölgesinde bu gelişmelerden yararlanacak yaklaşık 2.5 milyon kişi yaşıyor. Plan kapsamında da yayla turizmi özel olarak ele alınıyor. Proje kapsamına Artvin, Bayburt, Erzurum, Amasya ve Samsun'un da alınması için bölge milletvekillerinin önerilerde bulunduğu belirtiliyor. Bu konuda kararın da önümüzdeki dönemde verileceği belirtiliyor. Bölgede turizm sektörünün en önemli iki darboğazı yaz aylarında yatak yetersizliği ile genelde ulaşım ağının zayıf ve kalitesiz olması gösteriliyor. Bölgeye gelen turistler ulaşım ağının yetersiz olması nedeniyle genellikle Sümela-Uzungöl-Ayder’i ziyaret ediyor ve bu ziyaretlerinde doğu batı aksı olarak daima sahil yolunu kullanıyor. Bu 3 yer de sahil yolundan ortalama 70-80 km içeride. Bu yüzden, söz konusu yerleri ziyaret etmek gidiş dönüş ortalama 450 km’lik ek bir seyahate neden oluyor.

Bin kilometre dağ yolu yapılacak...

Hazırlanan planın ana hedefi, Karadeniz’de ziyaret edilen bu üç yayla dışında diğer yaylaları da devreye sokacak. Dağlardan geçen doğu batı aksı bir ulaşım oluşturma esasına dayanıyor. 5 ilin dağlardaki tüm turizm kaynakları ve kılcal yol ağı etüt edildikten sonra bu aksın Ordu-Perşembe yaylasından başlayıp Ayder yaylasında sonlanabilecek bir güzergah Perşembe-Çambaşı-Paşakonağı-Bektaş-Kulakkaya-Kümbet yaylalarını devreye sokacak. Kürtün’de ikiye ayrılarak bir kolu Düzköy üzerinden Maçka’ya inerken, diğer kol ise Karaca Mağarası üzerinden Çakırgöl yaylasına ulaşacak. Çakırgöl’de birleşen ulaşım aksı, doğu istikametinde Sultan Murat Yaylası’ndan geçerek Çaykara üzerinden Uzungöl’e, buradan da İkizdere-Kaptanpaşa-Kantarlı-Çamlıhemşin güzergahı ile Ayder Yaylası’na ulaşacak.

Bin km uzunluğundaki bu dağ yolunun yarısı halen asfalt kaplama, diğer yarısı ise stabilize ve ham yol niteliğinde bulunuyor. Bu yolların yapılmasının yanı sıra yol üzerinde yer alan yaylalarda konaklama merkezleri de geliştirilecek. Ayrıca bu merkezlerin kış doluluğunu da sağlamak amacıyla çevre düzenlemesi yapılacak. Yaz doluluğunu sağlamak için de ayrıca günübirlik tesislerin yapılması sağlanacak.

Yaylalarda yeni levhalamalar yapılacak. Yerel el sanatlarının hem imalatını hem de pazarlamasını yapan alışveriş sarayları kurulacak. Festivaller ve yayla şenlikleriyle turist çekilecek. Doğu Karadeniz “Yeşil Yolculuk” logosuyla markalaşacak ve bu logoyla pazarlanacak.

1 milyonu aşkın turist!

Büyük bir kısmının 6 yılda tamamlanacağı ve 15 yılda gerçekleşmesi amaçlanan master planla, orta vadede 53 bin ilave yatak sağlanması planlanıyor. 68 bin ek istihdam sağlanacak. Bölge yıllık 1 milyon 50 bin turisti ağırlayacak ve bu turistlere 6.5 milyon geceleme imkanı sunulacak. İnşaat sektörünün bu kalkınma hamlesiyle 1 milyon 325 bin metrekare inşaat yapılması ve 662.5 milyon TL inşaat cirosu elde edilmesi bekleniyor. Bu yatak kapasitesi ve inşaatların büyük kısmının yayla turizmine yönelik olması bekleniyor.

Projeyle bölgedeki gıda sektörünün de büyümesi planlanıyor. Bölge içinden temin edilebilecek yıllık gıda talebi ise 1.6 milyon litre süt, 195 ton peynir, 195 ton tereyağı, 195 ton bal ve reçel, 4.9 milyon ekmek, 3.3 milyon alabalık, 1.7 milyon deniz balığı, 1 litrelik 6.5 milyon şişe su, bin 700 ton et, 6 bin 500 ton meyve sebze ve salata, 3.2 milyon yumurta, 1.1 milyon tavuktan oluşacak. Bu yüzden bölgede hayvancılığa özel teşvikler verilmesi de gündeme gelecek. Toplu süt toplama ve işleme merkezleri ile alabalık yetiştirme tesisleri kurulacak.

Sadece Karadeniz değil…

Yayla deyince her ne kadar önce akla Karadeniz gelse de Akdeniz Bölgesi de bu konuda oldukça zengin durumda. Toros Dağları, her renk çiçeklerle birlikte çam, ardıç, köknar, sedir ağaçları ve meyve bahçeleriyle iç içe yaylara sahip. Özellikle Akdeniz sıcaklıklarının etkili olduğu yaz aylarında serin yaylalara çıkışlar giderek hızlanıyor. Toros yaylaları; Gaziantep, Hatay, Adana, İçel (Mersin), Antalya ve Muğla il sınırlarında yer alıyor.

“Yaylalar cazibe merkezi olabilir”

Hangi bölgelerimizi bu türde turizme açıyoruz? Açtığımız bu bölgede turizmin hangi çeşidini öne çıkaracağız? Adama “Bakın şu güzelim ovalara, yaylalara” mı diyeceğiz? Yoksa burada insanların dikkatini çekebileceğimiz bir cazibe merkezi mi kurmalıyız? Polonya’da da Rusya’da da yayla var. Cazibe merkezi haline getirecek konaklama merkezleri kurmak lazım. Bu demek değildir ki 5 yıldızlı oteller yapalım. Konu Karadeniz ise oraya özgü olmalı.

Hopa’nın, Arhavi’nin, Rize’nin, Sinop’un, Bayburt’un, Gümüşhane’nin, Kastamonu’nun, hepsinin farklı özellikleri var. Demek ki mahalli kültürü vurgulayan tesisler, yanında mahalli bölgenin yiyecek içecek kültürü, folklorik eğlenceye dönük hizmeti de verecek olan tesisler gerekiyor.

Yayla turizminin içinde trekking, yamaç paraşütü gibi sporlar da var. Bu konuda bir çalışma yapıp önce Türk, sonra dünya turizmine sunmalıyız. Kuş göç yolları var. Dünyada çok önemli bir konu bu. Doğa, bunun yanı sıra kuş dünyasının hareketleri, iklim değişiklikleri... Bunlar için gözleme merkezleri gibi dünyanın dikkatini çekecek merkezler kurmalıyız.

Yayla turizmine çok fazla yatırım yapılabilir. Dünyanın birçok bölgesinden bilim adamları ve pek çok doğasever geleceklerdir. Birbirini zincir gibi takip eden üniteleri bölge haline getirmeliyiz. Konaklama zamanını böylece artırıp önemli bir turizm destinasyonu oluşturabiliriz. Türkiye 4 mevsim yaşadığı için yayla turizmi, sporuyla, yiyecek içeceğiyle, yerel eğlencesiyle cazibe merkezi olabilir. Ancak iyi planlamak lazım. Yolu var mı? Elektrik, su altyapısı var mı?.. Bunlar olunca konaklama tesisleri için zaten yatırımcılar gelir.

 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.