Çoruh Vadisi barajlarla donatılıyor

Derin vadilerle kaplı Çoruh havzasında 15 büyük baraj, 116 adet küçük nehir tipi santralin devreye girmesi ile Türkiye’deki bütün hidroelektrik enerjisinin yüzde 38’i burada üretilecek. Toprağının sadece binde ikisi düz olan Artvin, derin vadiler, nehirler ve yaylalarla kaplı... Çoruh Nehri üzerinde büyük barajlar yapılarak, bu bölge hidroelektrik enerji merkezimiz konumuna getirilecek. Artvin’i görünce, Vali Cengiz Aydoğdu’nun neden “Göğe Komşu Topraklar” tabirini kullandığını daha iyi anlıyor ve hak veriyorsunuz. Toprağının sadece binde ikisi düz olan; dağlar, derin vadiler, nehirler, yaylalarla kaplı bu serhat şehrimiz her bakımdan büyüleyici...

Çoruh Vadisi barajlarla donatılıyor

Artvin’in Çoruh Vadisi baştan başa barajlarla donatılıyor, bütün akarsular hidroelektrik üretimi için değerlendiriliyor.Derin vadilerle kaplı Çoruh havzasında 15 büyük baraj, 116 adet küçük nehir tipi santralin devreye girmesi ile Türkiye’deki bütün hidroelektrik enerjisinin yüzde 38’i burada üretilecek. Toprağının sadece binde ikisi düz olan Artvin, derin vadiler, nehirler ve yaylalarla kaplı... Çoruh Nehri üzerinde büyük barajlar yapılarak, bu bölge hidroelektrik enerji merkezimiz konumuna getirilecek. Artvin’i görünce, Vali Cengiz Aydoğdu’nun neden “Göğe Komşu Topraklar” tabirini kullandığını daha iyi anlıyor ve hak veriyorsunuz. Toprağının sadece binde ikisi düz olan; dağlar, derin vadiler, nehirler, yaylalarla kaplı bu serhat şehrimiz her bakımdan büyüleyici...

Behçet Fakihoğlu- İrfan Özfatura

Artvin, zamanında Batum’un yaylası olarak kullanılmış, bir zamanlar Rize’nin ilçesi olmuş. Kafkaslar’dan Anadolu’ya olan göç yolları bu ilimizden geçmiş, stratejik konumu önem kazanmış. “Türkiye’nin Davos’u, gökyüzüne çok yakın, tabiatı bozulmamış” Artvin’in bu özellikleri şimdi avantaj olarak kullanılmaya çalışılıyor, Başta Vali Aydoğdu olmak üzere, bütün ilgililer bu güzelliklerin bilinmesi ve bunların turizmin hizmetine sunulması için uğraşıyor.

HİDROELEKTRİK MERKEZİ

Artvin’in Çoruh Vadisi baştan başa barajlarla donatılıyor, bütün akarsular hidroelektrik üretimi için değerlendiriliyor.

15 büyük baraj, 116 adet küçük nehir tipi santral yapılması için büyük bir çalışma başlatılmış. Türkiye’de üretilen bütün enerjinin yüzde 9’u, yine Türkiye’de üretilen bütün hidroelektrik enerjisinin yüzde 38’i burada üretilecek (yılda 16 milyar kilovat saat). Hidroelektrik gibi ucuz enerji sayesinde, enerjide dışarıya bağımlılığımızda ciddi azalmalar olacak.

Barajın su tutmaya başlaması ile birlikte tahliye edilen köyler sular altında kalmış.Bu proje kapsamında bulunan ilk barajla son baraj arasında 1420 metre kot farkı bulunurken, bu özellik enerji üretiminde büyük bir avantaj olarak kullanılacak. Atatürk baraj havzasındaki 50 milyar metreküp suya karşılık 8.8 milyar kilovat saat elektrik üretilirken; Çoruh’ta 7 milyar metreküp su depo edilecek ve bununla 16 milyar kilovat saat elektrik üretilecek. Çok önemli, kilit vazifesi görecek Derince ve Yusufeli barajları, 249 ve 270 metre yükseklikleriyle kendi alanlarında Türkiye’nin en yüksek barajları. Derince Barajı çift eğrilikli beton kemer tipi barajlar arasında dünyanın 3. en yüksek barajı olacak. Yusufeli Barajı da kaya dolgu barajları arasında dünyanın en yüksek ikinci barajı olacak.

DAĞIN İÇİ OYULMUŞ

Türk mühendisleri bu barajların inşasında en son teknolojiyi kullanırken, üniversitelerimizin ilgili bölümleri için buralarda eşi bulunmaz bilimsel tecrübeler oluşuyor. Vadideki kayaçlar 100-150 metre derinlikte tabir yerindeyse çivileniyor, her türlü hareket kontrol altında tutuluyor.

Derince barajında gördüklerimiz karşısında şaşırmamak, sevinmemek mümkün mü? Dağın içi oyulmuş, 150-200 metre uzunlukta, 45 metre yükseklikte bir santral binası yapılmış, devasa tüneller açılmış. Barajın üstünde iki dağın arasında 1 kilometreye yakın uzunlukta çelik halatlar çekilmiş, her biri 30 ton taşıyacak 3 vinç karşılıklı kurulmuş. Dozerler bir dağdan öbürüne yüksekte kurulmuş olan bu çelik halatlar ve vinçlerle taşınıyor.

Dağın üstünde saatte 360 metreküp beton üreten tesisler, betonu soğutmada kullanılmak için günde 210 ton buz üreten tesis, 6 katlı laboratuar binası, yerin altında kum-çakıl depoları...

Yollar, enerji ve telefon hatları vadinin üst taraflarına taşınıyor; köylerin, kasabaların yeri değiştiriliyor, tarihi eserler, bazı bitkiler ve küçük hayvanlar taşınıyor... Çoruh vadisinde Türk mühendisleri yeni harikalara imza atıyor... Derince Barajı’nın 2010 yılı sonunda bitirilmesi beklenirken, Çoruh Vadisi Enerji Projelerinin tamamının 6-7 yıl içine tamamlanması planlanıyor...

1 milyonun üzerinde göç vermiş

Artvin merkezinde 24 bin kişi yaşıyor, il nüfusu da 166 bin. 1950’lerde bile 325 bin nüfus varmış. Ekilecek toprak, çalışacak iş olmayınca çareyi göç etmekte bulmuşlar. 1 milyondan fazla Artvinli başka yerlerde yaşıyor. Sadece Bursa’da 600 bin Artvinli olduğu söyleniyor. Belediye Başkan Yardımcısı Erdinç Eldemir Göç etmiş Artvinlilere sesleniyor; “hiç olmazsa yılda bir sefer baba toprağınıza gelin, buraları unutmayın, vefa görevinizi yapın” diyor...

BORÇKA BARAJI
Barajın su tutmaya başlaması ile birlikte tahliye edilen köyler sular altında kalmış.

Pazara uzak sanayi yok

Artvin’in pazarlara uzak olduğunu, organize sanayisinin bulunmadığını söyleyen Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Kurtul Özel, Hopa ve Arhavi ilçelerinde kamuya ait çay fabrikaları bulunduğunu, Borçka’daki kereste atölyesinden başka özel kesime ait bir işletmenin bulunmadığını belirtiyor. Şehir merkezinin girişinde, 1974 yılında yapılmış lif levha fabrikası varmış, zamanında 350-400 kişi çalışıyormuş ve Türkiye’nin tek duralit fabrikası imiş; ama rekabet edememiş, kapanmış. Arazisi de Çoruh Üniversitesine verilmiş ama işler çok yavaş gidiyormuş... Murgul’daki Karadeniz Bakır İşletmelerinde de bir zamanlar 700 kişi çalışıyorken, metal fiyatlarının düşmesiyle birlikte bu tesis de faaliyetlerini durdurmuş. Yol ve baraj inşaatlarında 2 bin civarında kişi çalışıyor, bunu çok önemsediklerini belirten Oda Başkanı Özel, ödeneklerin aksatılmaması gerektiğini hatırlatıyor.

Arhavi ve Hopa’da çay üretiliyor, Borçka’da fındık, Şavşat ile Ardanuç ilçelerinde de hayvancılık ve yaylacılık yapılıyor. Çoruh vadisinin iklimi ılıman, burada seracılık, sebzecilik, zeytincilik yapılıyor. Barajlar bitince iklimin değişmesi, yeni ürünlerin yetiştirilmesi bekleniyor, kafes balıkçılığının ve su sporlarının gelişeceği söyleniyor.

En büyük beklenti ve stratejik proje, “turizmden kalkınmak” olarak görülüyor. Küresel ısınmadan en az etkilenecek üç ilin Artvin, Rize ve Batum olduğu söylenirken, bunun bir avantaj olduğu belirtiliyor.

Bundan sonra doğa ve çevreyi bozmadan, turistik tesis ve yatak sayısını çoğaltmak gerektiği söylenirken, ulaşım için Batum Havaalanının daha işler hale getirilmesinin önemine değiniliyor.

Yabancı bir hava limanının bu şekilde kullanılmasının Türkiye’de bir ilk olduğu belirtilirken, Batum, Rize ve Artvin için ortak turizm planlarının ele alınması gerektiğine değiniliyor.

 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.