Bir “düş bahçesinin” düşündürdükleri!

Bayburt Postası - “Yazın yeşil,  kışın beyaz, manzarası şirin Bayburt…” Bu, yıllar önce, manzarası seyredilerek, Bayburtluca duygularla Bayburt’a dair yazılmış ve bestelenmiş, bugün hayatiyetini yalnız kurtuluş gecelerinde koruyabilen güzel bir türkümüzden dökülen mısralara ait… Türküde anlatılan beyazlık, her kış, yeniden sahnelenmekte! Değişen ve “kırtık kırtık” değiştirilen ise şehrin solan “yeşilinde”… Kesilen her ağacın yerini, çirkin beton binalarla doldurmaya çalışan bir şehiriz artık!

Bir “düş bahçesinin” düşündürdükleri!

2010Bayburt Postası - “Yazın yeşil,  kışın beyaz, manzarası şirin Bayburt…” Bu, yıllar önce, manzarası seyredilerek, Bayburtluca duygularla Bayburt’a dair yazılmış ve bestelenmiş, bugün hayatiyetini yalnız kurtuluş gecelerinde koruyabilen güzel bir türkümüzden dökülen mısralara ait… Türküde anlatılan beyazlık, her kış, yeniden sahnelenmekte! Değişen ve “kırtık kırtık” değiştirilen ise şehrin solan “yeşilinde”… Kesilen her ağacın yerini, çirkin beton binalarla doldurmaya çalışan bir şehiriz artık!

 

 

Yıllar önce Bayburt Postası’nda yer alan köşesinde, Remzi Çavuldak’a ait türkünün sözleriyle biraz umutlu, biraz dertli işte böyle uyarmıştı, Yakup Okutmuş… Oysa bugün Bayburt’u çevreleyen en tepe noktalardan “kuş bakışı” bakıp; Çamlık’tan Millet Bahçesi’ne kadar olan yerlerin eski halini düşündüğümüzde, türkünün anlattığı manzaranın ütopyaya; yapılan uyarıların da boşa çıktığını anlamak mümkün!

 

Çamlık ve Millet Bahçesi (Goruğ)

Mütevazı yapısı ile elde kalan son birkaç yeşil alanlardan biri olarak göze çarpan Çamlık, özgün yapısının imara açılabilmesine imkân vermemesi nedeniyle bugüne kadar yaşayabildi. Adını aldığı çam ağaçları, kök salıp dal verdiği ilk günden bugüne kadar hep bir ‘yok oluşu’ temsil etti! 



Yöresel bir tabirle Goruğ olarak da bilinen Millet Bahçesi ise yıllar öncesi Bayburt'un, muazzam yeşil alanlarından birinin adıdır... Şimdilerde hayal mahsulüymüş gibi gelen bu alan, gerçekte 1700’lü yıllara ait yazılı belgelerde -sık ve gür orman tarifiyle- adı geçen bir yeşil cennetti!



Yıllar önce yok olup giden Millet Bahçesi ile onun yok oluşunu temsil eden Çamlık arasındaki ilişki ise kırk yıl öncesine dayanıyor… Yaşı ellinin üzerinde olanlar “bu ince detayı” daha iyi hatırlayacaktır!

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Ağaçları ve yaşam alanlarıyla, çevre iller arasında en çok dikkat çeken alanlardan biri olan Millet Bahçesi, bölgenin imara açılışının ardından adeta bir doğa katliamına sahne olmuştu! (1966)



Bir önceki “Sanayi Çarşısı”nın tahsisini iptal edip, bu bölgeyi imara açan dönemin Meclis üyeleri, aldıkları kararla binlerce ağacın kökten koparılıp, ardı arkası kesilmeyen bir katliamın önünü açmışlardı!



Küçük bir kasabanın, sanayisi için Millet Bahçesi'ni yeşil alan statüsünden çıkaran yasal düzenek kısa sürede hazırlanmış ve hiç zaman kaybedilmeden imar işlemleri uygulamaya konulmuştu!



Böylece; asırlara meydan okuyan “dev Millet Bahçesi”, milletinin şaşkın bakışları arasında, bir bir koparılmaya ve haritadan silinmeye başlamıştı!



Artık o sık ve gür ağaçlarıyla görüntüde olmayacaktı belki ama zihinlerden hiç silinemeyecekti, Millet Bahçesi…



Millet Bahçesi yavaş yavaş coğrafyadan silinirken, yerine birer birer çirkin yaşam alanları dikiliyordu: Önce Sanayi Çarşısı, ardından Gençosman Stadyumu ve nihayetinde eski terminal…

***



Zihinlerden gitmeyen ve özlenen “Millet Bahçesi” 1990'lı yıllarda tekrar geri dönecekmiş gibi oldu! Terminal ve etrafındaki yapıların yıkılıp, arazinin tamamen yeşil alana çevrilebilme ihtimali, “Millet Bahçesi”nin geri dönebilmesine dair yaşanan ilk heyecandı.



Bu heyecanı kahvehaneler, yani halk meclisleri yaşamıştı ama yerel yönetim için hedef yine farklı oldu! Bu sese de kulaklar tıkandı ve nihayetinde arazinin 2005 yılında TOKİ’ye tahsis edilmesiyle Millet Bahçesi rüyasının tamamen “def edilmesi” sağlanmış oldu!

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.