Boks denilince, artık akla ilk gelen ve sıralanan illerin arasında Bayburt’ta yer alıyor. Tıpkı 1975’li yıllarda 4.500 nüfuslu Artvin Arhavi’nin hatırlandığı gibi... Bayburt’un ve Arhavi’nin 35 yıl ara ile aynı spor dalında benzer bir çıkışı sergilemesinin arkasında ise Bayburtlu yumruklar var. Bayburt’u, boks sporunda tekrar Türkiye’nin gündemine taşıyan isimler malumunuz! Peki Arhavi’yi 1975’te zirveye taşıyan boksörler arasında yer alan Bayburtlu kimdi? İşte bugün, bu sorunun cevabını vereceğiz ve o cevabı oluşturan sporcunun inişli çıkışlı hayatından izler süreceğiz…
Yıl 1975… Türkiye, sınırlarının en ücra köşesinde yer alan bir ilçesinin boks takımını konuşuyor… O yıllarda Artvin’in en güzel ilçelerinden biri olan Arhavi, boksta ringleri sallıyor. İşte o takımın önemli parçalarından biri de bir Bayburtlu…
Hamdi Yıldırım, Bayburt’un Darıca (Danzut) köyünde ailesinin 4. çocuğu olarak dünyaya gelir… Çocukluğu ve spor hayatı ailesinin göç ettiği, dönemin çok hareketli ve hararetli ilçesi olan Arhavi’de başlar Hamdi Yıldırım’ın. 
Ringe eli ayağı titreyerek çıkar ilkinde… Kendine geldiğinde Erzurum Liseler Arası Bölge Boks Şampiyonu olduğunu öğrenir… Teri ve heyecanı soğumadan, boks sporuna delice tutulmasını sağlayacak olan Türkiye Şampiyonası’nın yolunu tutar. İşte o şampiyonada elde ettiği ikincilik, Hamdi Yıldırım’ın hafızasında boks sporuna dört elle sarılıp, bir daha ringlerden ayrılamayışının en belirgin anısı olarak kalacaktır…
Gençler Türkiye ikinciliği, Büyükler Türkiye üçüncülüğü, ikinciliği ve nihayet şampiyonluğu, Hamdi Yıldırım isminin boks sporunda yer almasını sağlayan mihenk taşları olur. 5 yıl süren boks kariyerine uluslar arası derecelerde ekleyen Hamdi Yıldırım, 1975 yılında geçirdiği önemli bir sakatlıktan sonra 21 yaşında faal sporculuğu bırakmak zorunda kalır.
Başarılar ardı ardına ama yaşadığı talihsiz sakatlık, rüyanın sonunu erken getirir…
Hamdi Yıldırım boksta ikinci baharını antrenörlükte arar… 1987 yılında Boks Antrenörlük düşüncesi ve o dönemin Boks Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Başar’la tanışması tekrar eski bir dosta dört elle sarılmasını sağlar…
Yine ringlerin etrafındadır Hamdi Yıldırım… Öğrencileri Türkiye şampiyonu olur, Milli apoletli sporcuları Avrupa’da derece yapar.
Ama nedense her başarılı çıkışı gibi bu defa da ailevi sorun tıkar önünü. Dile kolay, tam 10 yıl uzaklaşmak zorunda kalır ringlerden!
10 yılın sonunda dayanamaz ve 2003 yılında antrenörlüğe tekrar geri döner. Yaşadıkları dejavudur Hamdi Yıldırım’ın… Başa dönmek gibi bir şey: Arhavispor Boks Kulübünün başındadır artık ve yeni şampiyonlar yetiştirmeye başlar…
Milli öğrencisi Melek Erkan Avrupa ikincisi, Evren Tibukoğlu Türkiye şampiyonu olur. Bu başarıların ardından, yıllar önce tanıştığı federasyon üyesi İbrahim Başar’ın Samsun’daki kulübüne, Şampiyon Boks İhtisas’a transfer olur.
Samsun ve Şampiyon Boks İhtisas Kulübü Hamdi Yıldırım’ın yeni rüyasıdır artık. Yine şampiyonlar, yine Avrupa’da derece alan sporcularla yaşamaya başlar…
Kısacası bitmez boksa olan sevdası Hamdi Yıldırım’ın… 
2012 Londra Olimpiyatları aday kadrosunda 4 sporcusu bulunan kulübünde antrenörlüğe devam eden Hamdi Yıldırım, geçtiğimiz günlerde Bayburt’taydı…
Bayburt’ta düzenlenen boks şölenine Samsunlu öğrencileriyle katılan Hamdi Yıldırım ile önce kendisini, sonra da Bayburt boksunu konuştuk…
Öncesine ait özet yukarda!
Bayburt boksu hakkında düşünceleri ise ikinci sayfamızda…
Hamdi Yıldırım: “Türk boksunda Bayburt ve Bayburtlu bir ekoldur…”
Geçtiğimiz günlerde, Bayburt Gençlik Spor İl Müdürlüğü ve Bayburt Boks İl Temsilciliği tarafından organize edilen, Boks Şöleni için Bayburt’a gelen Hamdi Yıldırım, Bayburt Postası’na açıklamalarda bulundu. Seyfullah ve Agah Dumlupınar kardeşlerden, Onur ve Önder Şipal kardeşlere kadar samimi görüşlerini bizimle paylaşan Yıldırım, “Bugün sporda Boks denince Bayburt akla gelmektedir. Samsun da Türk boksunda ön plana çıkmaya başlamıştır. Bayburt’ta Seyfullah ve Agah Dumlupınar kardeşlerin, Samsun’da ise bizimle birlikte İbrahim Başar gibi bir liderin, var olması başarıda bir etkendir.” Dedi. 
Seyfullah Dumlupınar gibi Önder ve Onur Şipal’in dünyaca tanınmasının Bayburt’un spor tarihinde bir çığır açtığını ve bu örneklerin bir takım halinde başarılı olabilmesi için destek verilmesi gerektiğini belirten Yıldırım, “Seyfullah Dumlupınar, Onur Şipal ve Önder Şipal’in dünya çapında şu an tanınıyor olması, spor yöneticilerinin şapkalarını önlerine koyarak bir öz eleştiri yapmalarını gerektiriyor. Türkiye’ye kafa tutan bu değerlerin yok olmaması ve artarak devam etmesi için bu sporcu kardeşlerimize ve teknik kadroya destek verilmesi gerekir. Seyfullah Dumlupınar ve Agah Dumlupınar kardeşler Türk boksunda bir ekol yaratarak bu başarılara vesile olmuşlardır. Takım sporlarında başarılı olmak çok zordur. Zor olduğu gibi yüksek maliyeti nedeniylede devamlılığı güçtür. Halbuki yeni Onur ve Önder Şipal’ler yetiştirmek ve onlara sahip çıkmanın, Bayburt adına müsabık olmalarını sağlamanın bir takım sporunu organize etmekten güç olmadığını düşünüyorum.” Dedi.
Dünya ve Avrupa’da dereceye girmiş milli boksörlerin Bayburt’ta katıldığı Boks Şöleni’ne de değinen Hamdi Yıldırım, Bayburt Boks İl Temsilcisi Ertuğrul Akagündüz’den övgü ile bahsetti. Hamdi Yıldırım, “Bayburt boksunun Sayın Ertuğrul Akagündüz kardeşimize teslim edilerek meyvelerinin alınmaya başlanması, bu müstesna gece ile ortaya çıkmıştır. Özellikle görüştüğüm Ertuğrul Akagündüz’ün bu sporu seven ve güzel şeyler yapmaya istekli bir kişi olduğunu gözlemledim. Onun yalnız bırakılmadan çalışmalara devam edilmesinin Bayburt boksuna yeni bir ivme kazandıracağı görüşündeyim.” Dedi.
Bayburt’ta kendisine ve sporcularına gösterilen yakın ilgi ve misafirperverliğin çok özel olduğunu sözlerine ekleyen Hamdi Yıldırım, gazetemizin internet sayfasını ilgi ile takip ettiğini, sayfalarımızda boksa verilen önemin boksörlerimiz için çok önemli olduğunun altını çizdi.
Hamdi Yıldırım’a bu özel sohbet için teşekkür ediyor, antrenörlük hayatında başarılar diliyoruz. 
